Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
TOUT LES DEUX JOURS : French Turkish

gün aşırı

TOUT NEUF : French Turkish

yepyeni

TOUT PLEIN : French Turkish

"çok; eksiksiz"

TOUT ROULE LÀDESSUS : French Turkish

her şey buna bağlı

TOUT SEC : French Turkish

yalnız, sadece

TOUT SEUL : French Turkish

kendi kendine, kendi başına

TOUT SON SOÛL : French Turkish

doyasıya, canının istediği kadar

TOUT TROUVÉ : French Turkish

hazır (giyim vb)

TOUT UNIMENT : French Turkish

ne eksik ne fazla

TOUT VIENT À POINT À QUI SAIT ATTENDRE : French Turkish

sabreden derviş muradına ermiş

TOUT À COUP : French Turkish

irdenbire, ansızın

TOUT À FAIT : French Turkish

üsbütün, tamamıyla

TOUT À L'HEURE : French Turkish

irazdan, biraz önce

TOUT À TRAC : French Turkish

düşünmeden

TOUT-PUISSANT : French Turkish

"sınırsız iktidarlı; sınırsız gücü olan "

TOUT-VENANT : French Turkish

[le] önüne gelen, herkes

TOUTE AUTRE : French Turkish

ir başkası

TOUTE SOMME : French Turkish

kısacası, nihayet

TOUTE-PUISSANCE : French Turkish

[la] salt egemenlik

TOUTEFOIS : French Turkish

ununla birlikte

TOUTOU : French Turkish

[le] (çocuk dili) köpek, kuçu kuçu

TOUTPLEINE : French Turkish

pek

TOUX : French Turkish

[la] öksürük

TOUX SÈCHE : French Turkish

kuru öksürük

TOXICITÉ : French Turkish

[la] zehirlilik