Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
TOXICOLOGIE : French Turkish

[la] ağıbilim, toksikoloji

TOXICOMANE : French Turkish

[le] [la] uyuşturucu düşkünü, ilaç bağımlısı

TOXICOMANIE : French Turkish

[la] uyuşturucu düşkünlüğü, ilaç bağımlılığı

TOXINE : French Turkish

[la] mikrop zehiri, toksin

TOXIQUE : French Turkish

zehirli

TOXÉMIE : French Turkish

[la] kan zehirlenmesi

TRAC : French Turkish

"[le] topluluk karşısında duyulan heyecan; sahne korkusu "

TRACAS : French Turkish

"[le] tedirginlik; can sıkıntısı, kaygı, dert"

TRACASSER : French Turkish

"tedirgin etmek, kaygılandırmak; can sıkmak"

TRACASSERIE : French Turkish

[la] tedirgin edicilik, can sıkıcılık

TRACASSIER : French Turkish

tedirgin edici, can sıkıcı

TRACE : French Turkish

"[la] iz, eser; kalıntı "

TRACER : French Turkish

"çizgi çekmek, çizmek; yazmak, çiziktirmek; yerini belirlemek; hızlı gitmek"

TRACES DE PAS : French Turkish

ayak izleri

TRACEUR : French Turkish

[le] çizici

TRACHOME : French Turkish

[le] trahom

TRACHÉE : French Turkish

[la] soluk borusu, nefes borusu

TRACHÉE-ARTÈRE : French Turkish

[la] soluk borusu

TRACHÉITE : French Turkish

[la] soluk borusu iltihabı

TRACT : French Turkish

[le] küçük kitapçık, broşür

TRACTATIONS : French Turkish

[la] işi pişirme, pazarlık

TRACTEUR : French Turkish

[le] traktör

TRACTION : French Turkish

[la] çekme gücü

TRACTION AVANT : French Turkish

önden çekiş

TRACÉ : French Turkish

"[le] resim çizgisi; yol boyu; taslak"