Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
TRAVERSIN : French Turkish

"[le] yatak yastığı; terazi kolu"

TRAVERSÉE : French Turkish

"[la] denizden geçme; boydan boya geçme"

TRAVERTIN : French Turkish

[le] pamuktaşı

TRAVESTI : French Turkish

kılığını değiştirmiş

TRAVESTIR : French Turkish

aşka kılığa sokmak, kılığını değiştirmek

TRAVÉE : French Turkish

"[la] iki kiriş arası; iki sütun arası; (masa\\koltuk) sıra, dizi"

TRAYEUSE : French Turkish

[la] süt sağma makinesi

TRAÎNAILLER : French Turkish

"oyalanmak, eğleşmek; ağırdan almak, sürüncemede bırakmak"

TRAÎNANT : French Turkish

"yerde sürüklenen, sürünen; cansız, tek düze (ses\\söz vb)"

TRAÎNARD : French Turkish

"[le] [la] döküntü, geride kalan; yavaş adam"

TRAÎNASSER : French Turkish

"oyalanmak, sürüklendirmek, sürüncemede bırakmak; şurda burda dolaşmak, sürtmek"

TRAÎNE : French Turkish

"[la] çekme, sürükleme; sürüme, sürüklenme; etek kuyruğu; bir çeşit balık ağı "

TRAÎNEAU : French Turkish

"[le] kızak; sürtme ağı"

TRAÎNER : French Turkish

"sürümek, sürüklemek; arkasına takmak; sürüklenmek; sürünmek; dağınık olmak "

TRAÎNER DANS LA BOUE : French Turkish

utanılacak bir hale düşmek, çamura düşmek

TRAÎNER LA SAVATE : French Turkish

yoksulluk çekmek, yarım pabuçla gezmek

TRAÎNER LES PIEDS : French Turkish

ayaklarını sürterek yürümek

TRAÎNER QN AUX GÉMONIES : French Turkish

yerin dibine geçirmek

TRAÎNER SES PAROLES : French Turkish

ağır ağır konuşmak

TRAÎNER UNE AFFAIRE EN LONGUEUR : French Turkish

ir işi sürüncemede bırakmak

TRAÎNÉE : French Turkish

"[la] döküntü; serpinti; yolsuz kadın, sokak kadını, sürtük"

TRAÎTRE : French Turkish

"ele verici, ihanet eden; düşmana satılmış "

TRAÎTRISE : French Turkish

[la] hainlik, ihanet

TREILLAGE : French Turkish

[le] kafes çit, kafes

TREILLE : French Turkish

"[la] asma çardağı; asma"