Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
VASE : French Turkish

[la] çamur, balçık

VASE DE NUIT : French Turkish

oturak

VASECTOMIE : French Turkish

[la] vazektomi (ameliyatı)

VASELINE : French Turkish

[la] vazelin

VASEUX : French Turkish

"çamurlu; miskin, bitkin; bulanık, karanlık"

VASISTAS : French Turkish

[le] vasistas

VASQUE : French Turkish

[la] yalak, fıskıye

VASSAL : French Turkish

[le] [la] bağlı, bağımlı

VASTE : French Turkish

engin

VATICINATION : French Turkish

[la] kehanet

VATICINER : French Turkish

kehanet göstermek, kehanette bulunmak

VAUDEVILLE : French Turkish

[la] vodvil

VAURIEN : French Turkish

"[le] [la] kepaze; haylaz, işe yaramaz, hayta"

VAUSSEAUX SANGUINS : French Turkish

kan damarları

VAUTOUR : French Turkish

[le] akbaba

VEAU : French Turkish

"[le] dana; dana eti; dana derisi "

VEAU MARIN : French Turkish

fok, ayıbalığı

VECTEUR : French Turkish

"[le] vektör, yöney; taşıyıcı"

VEDETTE : French Turkish

"[la] karakol gemisi; öncü, kılavuz; en çok beğenilen sanatçı "

VEDETTE DE COMBAT : French Turkish

hücumbot

VEILLE : French Turkish

"[la] uykusuzluk; uyanıklık; gece nöbeti; bir önceki gün "

VEILLER : French Turkish

"uyanık kalmak; uyanık durmak; göz kulak olmak; nöbet beklemek; (hasta vb'ni) gece beklemek "

VEILLER AU GRAINS : French Turkish

tehlikeyi önlemek

VEILLER SUR : French Turkish

göz kulak olmak

VEILLER À : French Turkish

"bakmak, ilgilenmek; üzerine titremek, toz kondurmamak "