Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
VEILLEUR : French Turkish

[le] gece bekçisi, gece nöbetçisi

VEILLEUR DE NUIT : French Turkish

gece bekçisi

VEILLEUSE : French Turkish

[la] gece lambası, idare lambası

VEILLÉE : French Turkish

"[la] gece; gece oturumu"

VEINARD : French Turkish

[le] [la] talihli

VEINE : French Turkish

"[la] damar; toplardamar; maden damarı; esin, ilham; talih, şans "

VEINE CAVE : French Turkish

ana toplardamar

VEINER : French Turkish

damar çizmek

VEINES CAVES : French Turkish

ana toplardamarlar

VEINEUX : French Turkish

"toplardamarla ilgili; damarlı"

VEINÉ : French Turkish

damarlı

VELLÉITAIRE : French Turkish

istekleri geçici olan, kararsız, zayıf iradeli

VELLÉITÉ : French Turkish

"[la] geçici istek, geçici heves; zayıf irade"

VELOURS : French Turkish

[le] kadife

VELOURS CÔTELÉ : French Turkish

fitilli kadife

VELOUTEUX : French Turkish

kadifemsi, havlı, tüylü

VELOUTÉ : French Turkish

kadifemsi, kadife gibi

VELU : French Turkish

tüylü

VENAISON : French Turkish

[la] av eti

VENANT : French Turkish

gelen

VENDABLE : French Turkish

satılabilen

VENDANGE : French Turkish

[la] bağbozumu

VENDANGER : French Turkish

(bağ) bozmak

VENDANGEUR : French Turkish

[le] [la] bağ bozan

VENDETTA : French Turkish

[la] kan davası