Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
VEULE : French Turkish

gevşek, cansız

VEULERIE : French Turkish

[la] gevşeklik, cansızlık

VEUVAGE : French Turkish

[le] dulluk

VEXANT : French Turkish

"sıkıntı veren, sıkıcı; incitici"

VEXATION : French Turkish

"[la] incitme; sıkma, sıkıntı verme"

VEXATOIRE : French Turkish

"incitici; sıkıcı, sıkıntı verici"

VEXER : French Turkish

"incitmek; sıkmak; üzmek "

VIA : French Turkish

yoluyla,
.. üzerinden

VIABILITÉ : French Turkish

[la] yaşama yeteneği, yaşayabilirlik

VIABLE : French Turkish

yaşayabilir

VIADUC : French Turkish

[le] aşıt, viyadük

VIAGER : French Turkish

ömür boyu

VIANDE : French Turkish

[la] et

VIANDE BOUILLIE : French Turkish

haşlama et

VIANDE CONGELÉE : French Turkish

dondurulmuş et

VIANDE FROIDE : French Turkish

soğuk et

VIANDE PERSILLÉE : French Turkish

yağ benekli et parçası

VIATIQUE : French Turkish

"[le] yol harcı, yolluk; (Hıristiyanlarda ölmek olana verilen) şaraplı ekmek"

VIBRANT : French Turkish

"titrek; heyecanlı"

VIBRAPHONE : French Turkish

[le] vibrafon

VIBRAPHONISTE : French Turkish

[le] [la] vibrafoncu

VIBRATION : French Turkish

[la] titreşme, salınım

VIBRATOIRE : French Turkish

titreşimli

VIBRER : French Turkish

"titremek; heyecanlanmak"

VIBROMASSEUR : French Turkish

[le] elektrikli masaj aleti