Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
VICTUAILLES : French Turkish

[la] yiyecek, azık, erzak

VIDAGE : French Turkish

[le] boşaltma, kovma

VIDANGE : French Turkish

"[le] boşaltma; yağ değiştirme; pissu borusu"

VIDANGER : French Turkish

oşaltmak

VIDE : French Turkish

"boş; yoksun "

VIDE-ORDURES : French Turkish

[le] çöp yolu

VIDER : French Turkish

"boşaltmak; (kümes hayvanı\\balık) içini temizlemek; çok yormak, canını çıkarmak; kapı dışarı etmek, defetmek"

VIDER SON SAC : French Turkish

içini dökmek

VIDÉ : French Turkish

itkin

VIDÉO : French Turkish

[la] video

VIDÉOCASSETTE : French Turkish

[la] video kaset

VIDÉOCLUB : French Turkish

[le] video klübü

VIDÉOTEX : French Turkish

[le] teletekst

VIE : French Turkish

"[la] yaşam, hayat; geçim; yaşayış, hayat tarzı "

VIE CHÈRE : French Turkish

yüksek geçim masrafı

VIE DE CHIEN : French Turkish

sefalet içinde

VIE DURE : French Turkish

çekilmez hayat

VIEILLARD : French Turkish

[le] yaşlı adam

VIEILLE CONNAISSANCE : French Turkish

eski tanıdık

VIEILLE FILLE : French Turkish

evde kalmış kız, kız kurusu, kalık

VIEILLE FÉE : French Turkish

cadaloz

VIEILLE SORCIERE : French Turkish

cadı karı

VIEILLERIES : French Turkish

[la] eski püskü şeyler

VIEILLESSE : French Turkish

[la] ihtiyarlık

VIEILLI : French Turkish

"ihtiyarlamış, kocamış; eskimiş"