French Turkish
VIEILLIR : French Turkish
"ihtiyarlamak, yaşlanmak, kocamak; eskimek; ihtiyarlatmak, kocatmak "
VIEILLISSEMENT : French Turkish
"[le] ihtiyarlama, yaşlanma, kocama; eskime"
VIEILLOT : French Turkish
"yaşlı, yaşlanmış; eskimiş, modası geçmiş"
VIERGE : French Turkish
"bakire, erden, kız oğlan kız; bakir, dokunulmamış, el sürülmemiş, kullanılmamış "
VIEUX (VIEIL) : French Turkish
"yaşlı, ihtiyar, koca; eski "
VIEUX DRILLE : French Turkish
eski hovarda
VIEUX JETON : French Turkish
unak
VIEUX MARCHEUR : French Turkish
ihtiyar çapkın
VIEUX ROUTIER : French Turkish
görmüş geçirmiş adam, eski kurt
VIF : French Turkish
"diri, canlı; keskin; sinirli; parlak; acı, sert; derin, büyük; (hava) serin ve temiz; ateşli "
VIF-ARGENT : French Turkish
[le] cıva
VIGIE : French Turkish
"[la] (gemide) gözcü; gözcü yeri"
VIGILANCE : French Turkish
[la] uyanıklık, göz açıklığı
VIGILANT : French Turkish
uyanık, gözü açık
VIGILE : French Turkish
[le] gece bekçisi
VIGNE : French Turkish
"[la] üzüm asması; üzüm bağı"
VIGNERON : French Turkish
[le] bağcı
VIGNETTE : French Turkish
"[la] kitap süsü; çiçek çerçeve; marka; firma levhası; küçük etiket"
VIGNOBLE : French Turkish
"[le] bağlık yer, bağlık; bağlar"
VIGOGNE : French Turkish
[la] vikunya
VIGOUREUSEMENT : French Turkish
var gücüyle, kuvvetle
VIGOUREUX : French Turkish
"güçlü, gür; zorlu"
VIGUEUR : French Turkish
"[la] güçlülük; sağlıklılık; dinçlik; güç, kuvvet; sertlik; yürürlük, geçerlik "
VIL : French Turkish
aşağılık, alçak, adi
VILAIN : French Turkish
[le] köylü
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani