Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
VIRTUOSE : French Turkish

[le] [la] virtüoz

VIRTUOSITÉ : French Turkish

[la] virtüozluk

VIRULENCE : French Turkish

"[la] (mikropda) etkililik, güçlülük; (sözde\\yazıda) sertlik, dokunaklılık"

VIRULENT : French Turkish

"virüslü; etkili (mikrop); (söz\\yazı) sert, dokunaklı"

VIRUS : French Turkish

"[le] virüs; mikrop"

VIRÉE : French Turkish

[la] kısa gezinti

VIS : French Turkish

[la] vida

VIS SANS FIN : French Turkish

sonsuz vida

VIS À TÊTE PLATE : French Turkish

yassı başlı vida

VIS À TÊTE RONDE : French Turkish

yuvarlak başlı vida

VIS-À-VIS : French Turkish

karşı karşıya

VIS-À-VIS À : French Turkish

"karşısında, karşı; oranla, karşılaştırıldığında, göre"

VISA : French Turkish

[le] vize

VISAGE : French Turkish

[le] yüz, surat

VISAGE EN LAME DE COUTEAU : French Turkish

ince uzun yüz

VISCOSITÉ : French Turkish

[la] yapışkanlık

VISCÈRES : French Turkish

[le] iç organlar

VISCÉRAL : French Turkish

ilinçdışı, derin, içinin derinliklerinde

VISER : French Turkish

"nişan almak; elde etmeye çalışmak, arkasından koşmak, amaçlamak; vize etmek"

VISEUR : French Turkish

"[le] gez; vizör"

VISIBILITÉ : French Turkish

"[la] görünürlük; görüş alanı "

VISIBLE : French Turkish

görülür, görülebilir

VISIBLEMENT : French Turkish

"apaçık olarak, görünür biçimde; besbelli"

VISION : French Turkish

"[la] görme, seyretme; boş düşünce, hayal"

VISIONNAIRE : French Turkish

"[le] [la] gönül gözüyle gören; hayal gören; garip düşünceli kimse"