French Turkish
French Turkish
VISIONNER : French Turkish
film izlemek, seyretmek
VISIONNEUSE : French Turkish
[la] filmin küçük bir cam üzerinde gösterimini sağlayan alet, bakımlık
VISITE : French Turkish
"[la] yoklama, ziyaret; ziyaretçi; vizite; yoklama gezisi "
VISITER : French Turkish
"yoklamak, ziyaret etmek; vizite çıkmak"
VISITEUR : French Turkish
"[le] [la] ziyaretçi; müfettiş"
VISIÈRE : French Turkish
[la] (kasket vb) siper, siperlik
VISON : French Turkish
"[le] Amerika sansarı, vizon, mink; vizon kürk"
VISQUEUX : French Turkish
"yapışkan; iğrenç"
VISSAGE : French Turkish
[le] vidalama
VISSER : French Turkish
vidalamak
VISUALISATION : French Turkish
[la] görülür yapma, görselleştirme
VISUALISER : French Turkish
görünür yapmak, görselleştirmek
VISUEL : French Turkish
görsel
VISUELLEMENT : French Turkish
görsel olarak
VISÉE : French Turkish
[la] nişan alma, hedefe doğrultma
VISÉES : French Turkish
[la] niyet, maksat
VITAL : French Turkish
dirimlik, hayati
VITALITÉ : French Turkish
[la] dirilik, canlılık
VITAMINE : French Turkish
[la] vitamin
VITAMINÉ : French Turkish
vitaminli
VITE : French Turkish
çabuk giden, hızlı
VITESSE : French Turkish
"[la] hız, sürat; çabukluk; vites "
VITESSE DE POINTE : French Turkish
en yüksek hız
VITESSE DU SON : French Turkish
ses hızı
VITICOLE : French Turkish
ağcılıkla ilgili
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani