Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
VIVE : French Turkish

[la] trakunya, çarpanbalığı

VIVEMENT : French Turkish

"canlı canlı; hızla, çabucak; derinden"

VIVEUR : French Turkish

[le] zevk düşkünü

VIVIER : French Turkish

[le] canlı balık havuzu

VIVIFIANT : French Turkish

canlandırıcı, diriltici

VIVIFICATION : French Turkish

[la] canlandırma, canlanma, diriltme, dirilme

VIVIFIER : French Turkish

"yaşatmak, hayat vermek; canlandırmak, diriltmek"

VIVIPARE : French Turkish

doğuran, doğurucu

VIVISECTION : French Turkish

[la] canlı hayvan üzerinde yapılan deney/ameliyat

VIVOTER : French Turkish

yoksulluk içinde yaşamak, sürünmek

VIVRE : French Turkish

[le] azık, yiyecek

VIVRE AU JOUR LE JOUR : French Turkish

gününü gün etmek

VIVRE DE : French Turkish

"ile beslenmek; ile geçinmek "

VIVRE EN COMMUN : French Turkish

irlikte yaşamak

VIVRE EN PRINCE : French Turkish

ey gibi yaşamak

VIVRE EN SEIGNEUR : French Turkish

ey gibi yaşamak

VIVRE MARITALEMENT : French Turkish

irlikte yaşamak, karı-koca gibi yaşamak

VIVRE SUR : French Turkish

geçinmesi
den olmak

VIVRE À SA FANTAISIE : French Turkish

keyfince yaşamak

VIVRIER : French Turkish

"yiyecekle ilgili; yiyecek yetiştiren"

VIZIR : French Turkish

[le] vezir

VLAN : French Turkish

excl şırak!

VOCABLE : French Turkish

[le] sözcük, kelime

VOCABULAIRE : French Turkish

"[le] söz hazinesi, sözcük dağarcığı; küçük sözlük"

VOCAL : French Turkish

"sesle ilgili; vokal"