Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
VÉHICULER : French Turkish

araba ile taşımak, ulaştırmak

VÉHICULES À CHENILLES : French Turkish

paletli taşıtlar

VÉHÉMENCE : French Turkish

"[la] şiddet; ateşlilik"

VÉHÉMENT : French Turkish

şiddetli, tutkulu, ateşli

VÉLANI : French Turkish

[le] palamut meşesi

VÉLIN : French Turkish

[le] parşömen, tirşe

VÉLO : French Turkish

[le] bisiklet

VÉLOCE : French Turkish

atik, çevik

VÉLOCITÉ : French Turkish

[la] tezlik, çabukluk

VÉLODROME : French Turkish

[le] bisiklet pisti

VÉLOMOTEUR : French Turkish

[le] küçük motosiklet

VÉLUM : French Turkish

[le] büyük tente

VÉNAL : French Turkish

"satılabilir, satılık; parayla alınabilir; çıkarına düşkün, çıkarcı; satılık (kimse)"

VÉNALITÉ : French Turkish

[la] (para ile) elde edilirlik, satın alınabilirlik

VÉNERIE : French Turkish

[la] köpekli av

VÉNIEL : French Turkish

küçük günah

VÉNITIEN : French Turkish

Venedikli+

VÉNÉNEUX : French Turkish

zehirli

VÉNÉRABLE : French Turkish

saygıdeğer, kutlu, ulu

VÉNÉRATION : French Turkish

[la] saygı

VÉNÉRER : French Turkish

saygı göstermek

VÉNÉRIEN : French Turkish

cinsel ilişkiyle ilgili

VÉNÉZUÉLIEN : French Turkish

[le] [la] Venezuelalı

VÉNÉZUÉLIEN : French Turkish

"Venezuelalı+; Venezuela+"

VÉRACITÉ : French Turkish

"[la] doğruculuk; doğruluk, gerçeklik"