Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
ÂPRE : French Turkish

"buruk, acı, kekre; sert, çetin; kaba; doymak bilmeyen, açgözlü"

ÂPREMENT : French Turkish

"sertlikle; açgözlülükle"

ÂPRETÉ : French Turkish

"[la] burukluk, kekrelik; sertlik, çetinlik"

ÂTRE : French Turkish

[la] ocak ateşliği

ÇA : French Turkish

u, şu

ÇA ET LÀ : French Turkish

şurada burada

ÇA GAZE : French Turkish

işler yolunda

ÇA ME DÉMANGE DE : French Turkish

yapmaya can atıyorum

ÇA NE FAIT RIEN : French Turkish

zararı yok, önemli değil

ÇA SUFFIT : French Turkish

yeter

ÇA VA : French Turkish

"ne var ne yok?; tamam mı?"

ÇÀ ET LÀ : French Turkish

"şuraya buraya, öteye beriye; şurada burada, ötede beride"

ÈRE : French Turkish

"[la] takvim başı; çağ, zaman"

ÈS : French Turkish

konusunda

ÈXCES DE VITESSE : French Turkish

hız limitini aşma

ÉBAHI : French Turkish

şaşakalmış, şaşkına dönmüş

ÉBAHIR : French Turkish

şaşırtmak, şaşkına çevirmek

ÉBAHISSEMENT : French Turkish

[le] şaşma, şaşkınlık, ağzı açık kalma

ÉBATS : French Turkish

"[le] eğlence, oyun; oynaşma "

ÉBAUCHE : French Turkish

[la] taslak

ÉBAUCHER : French Turkish

taslaklamak, çizmek

ÉBERLUÉ : French Turkish

şaşakalmış, apışmış

ÉBLOUIR : French Turkish

"göz kamaştırmak; göz boyamak"

ÉBLOUISSANT : French Turkish

göz kamaştırıcı

ÉBLOUISSEMENT : French Turkish

"[le] göz kamaşması; göz kararması"