Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
ÉCHASSE : French Turkish

[la] cambaz ayaklığı

ÉCHASSIERS : French Turkish

[le] uzun bacaklı kuşlar

ÉCHAUDER : French Turkish

"sıcak suya batırmak; haşlamak; zarara uğratmak; pahalıya oturtmak, kazık atmak "

ÉCHAUFFEMENT : French Turkish

"[le] ısıtma, kızdırma; ateşlenme; kızışma"

ÉCHAUFFER : French Turkish

"ısıtmak, kızdırmak; kızıştırmak "

ÉCHAUFFOURÉE : French Turkish

"[le] kavga; küçük çarpışma"

ÉCHEC : French Turkish

"[le] başarısızlık; terslik"

ÉCHECS : French Turkish

[le] satranç

ÉCHELLE : French Turkish

"[la] el merdiveni; ölçek; çap, ölçü; aşama sırası "

ÉCHELLE À L'INCENDIE : French Turkish

yangın merdiveni

ÉCHELON : French Turkish

"[le] basamak; derece, kademe"

ÉCHELONNER : French Turkish

sıraya koymak, art arda sıralamak

ÉCHENILLER : French Turkish

(ağaç) tırtıllarını temizlemek

ÉCHEVEAU : French Turkish

"[le] çile, tura; karışık iş, arapsaçı"

ÉCHEVELÉ : French Turkish

"saçı karmakarışık; dizginsiz, frensiz; vahşi"

ÉCHINE : French Turkish

[la] belkemiği, omurga

ÉCHINODERMES : French Turkish

[le] derisidikenliler

ÉCHIQUIER : French Turkish

[le] satranç tahtası

ÉCHO : French Turkish

[le] yankı

ÉCHOIR : French Turkish

"(piyango\\miras) düşmek; (borç) vadesi gelmek"

ÉCHOPPE : French Turkish

"[la] küçük dükkân; baraka"

ÉCHOTIER : French Turkish

[le] dedikodu yazarı

ÉCHOUER : French Turkish

"(gemi) karaya oturmak; başaramamak, başarısızlığa uğramak; karaya oturtmak "

ÉCHU : French Turkish

vadesi gelmiş

ÉCHÉANCE : French Turkish

[la] mühlet sonu, vade