Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
APPÂTER : French Turkish

"yemle kandırmak; yemlemek"

APPÉTER : French Turkish

içi çekmek

APPÉTISSANT : French Turkish

istek uyandırıcı, ağız sulandırıcı

APPÉTIT : French Turkish

"[le] istek, heves; iştah "

APRES QUOI : French Turkish

ondan sonra

APROCHÉ : French Turkish

yaklaşık

APRÈS : French Turkish

den sonra, ardından

APRÈS COUP : French Turkish

iş işten geçtikten sonra

APRÈS JÉSUS CHRIST : French Turkish

İsa'dan sonra

APRÈS QUE : French Turkish

den sonra

APRÈS TOUT : French Turkish

öyle olmakla birlikte

APRÈS VOUS : French Turkish

sizden sonra, siz buyurun

APRÈS-DEMAIN : French Turkish

öbür gün

APRÈS-GUERRE : French Turkish

[le] savaş sonrası

APRÈS-MIDI : French Turkish

[le] [la] öğle sonrası, ikindi

APTE : French Turkish

"elverişli, uygun; ehil; yatkın"

APTITUDE : French Turkish

"[la] elverişlilik; yetenek, yatkınlık"

APTÈRE : French Turkish

kanatsız

APTÉRYX : French Turkish

[le] apteriks

APURER : French Turkish

temize çıkarmak, aklamak

APÉRITIF : French Turkish

iştah açıcı

APÉTALE : French Turkish

taçyapraksız

APÔTRE : French Turkish

[le] havari

AQUARELLE : French Turkish

[la] suluboya (resim)

AQUARELLISTE : French Turkish

[le] [la] suluboya ressamı