Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
ANHALTSPUNKT : German Turkish

m l. a.jur. emare
(Merkzeichen) nişan, alämet, belirti, im
(Handhabe) ipucu; tutamak noktası; e-n ~ bieten uç vermek

ANHAND : German Turkish

(Präp.m.Gen.) vasitasiyle; bse istinaden

ANHANG : German Turkish

in l. (e-s Buches usw.) zeyil, tümleme
(Zusatz) cikmtl, ek, ilave, lähika, ulanti, ulama
(Verlängerungs- stuck bei Scheck) alonj, ralonj
(Gefolge) maiyet
(An- häligerschaft) taraftarlar
(Familienmitglieder) taallukat
(Gruppe) takim, zümre
pej. klik, güruh, döküntü 9en l. (nicht loslassen) pesini birakmamak
(e-m La-ster) miipteä, düskiin olm

ANHANGSDRÜSE : German Turkish

an. yardimci bez

ANHAUCH : German Turkish

m s. Anfing °en l. nefes etm., hohlamak, üflemek, üfürmek
F cikismak, azarlamak; angehaucht: romantisch ~ iron. romantisizmden mülhem

ANHAUEN : German Turkish

l. kesmege baslamak
(j-n) V b-ne laf atmak

ANHEBEN : German Turkish

l. (in die Höhe heben) biraz yukan kaldirmak
(beginnen) poet. (konusmaga, sarki söylemege usw.) baslamak; Er hüb an. poet. Aldi. 2 n naut. basarma

ANHEFTEN : German Turkish

l. baglamak, raptetmek, ilistirmek, ignelemek
(ankleben) yapistirmak
(provisorisch nähen) teyelle- mek, catmak

ANHEIMELN : German Turkish

aiiskanlik hissini vermek; yurdunu hatirlatmak
d rahat

ANHEIMFALIEN : German Turkish

l. jur. b-nin tasarruf salähiyetine girmek
(zufallen) gecmek, intikal etm.; hissesine düsmek
(der Vergessenheit) hatinndan cikmak; unutulmak; maziye kansmak; perdei nisyana gömülmek

ANHEIMGEBEN : German Turkish

; anheimstellen takdirine (reyine, karanna) birakmak; et. Gott anheimstellen Allaha havale etm.; seine Sache Gott anheimstellen Allaha sigmmak

ANHEIRAT : German Turkish

dünürlük, sihriyet °en (seit.) sihriyet baglamasmi mucip olmak; s.a. angeheiratet

ANHEISCHIG : German Turkish

: sich ~ machen l. (sich erbieten) bsi yapmak teklifinde bulunmak
(sich verpflichten) üzerine almak; taahhüt etm., deruhte etm., sirtina almak

ANHEIZEN : German Turkish

l. sobayi yakmak
techn. kizdirmak
(stärker): fayrap etm. °lampe / techn. kizdrma lambasi

ANHELLEN : German Turkish

(yara yeri kapanmasiyle) yeniden vücuduna yapis- mak

ANHERRSCHEN : German Turkish

-ni terslemek, payiamak; b-ne cikismak

ANHEUERN : German Turkish

tr. gemiye tayfa yazmak; intr. k-ni gemiye tayfa yazdirmak

ANHEULEN : German Turkish

l. (Hund den Mond) aya karsi ulumak
ange- heult kommen a) (Kind) agiayarak gelmek b) (Granate) gürleyerek gelmek

ANHIEB : German Turkish

m: auf ~ ilk hamlede, ilk agizda

ANHIMMELN : German Turkish

F perestis etm

ANHOLEN : German Turkish

naut. l. (Tau) yürya etm., ispasa etm.
(als Kommando) Tiral Qtau n naut. kavela

ANHOREN : German Turkish

l. dinlemek; kulak asmak
(belauschen) kulak misafiri olm.
(j-m et.) sesinden anlamak
(sich et. ~müssen) giymek; üzerine almak; almmak
(sich j-sKummer ~) ifadesini almak (V); sich gut ~ kulaga hos gelmek Sungfjur. istima

ANHUSTEN : German Turkish

l. yüzüne öksürmek
F cikismak, azarlamak

ANHYDRIT : German Turkish

m min. sert alcitasi; anhidrit

ANHÄKELN : German Turkish

krose ile tespit etm., krose ile eklemek