Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
BAUMWOLLPLANTAGEN : German Turkish

pl. pamuk mezruati

BAUMWOLLSAMENÖL : German Turkish

n pamuk yagi

BAUMWOLLSAMT : German Turkish

m pamuk kadife; seytan bezi

BAUMWOLLSPINNEREI : German Turkish

f pamuk ipligi fabrikasi

BAUMWOLLSTOFF : German Turkish

m pamuklu kumas; pamuk bezi

BAUMWOLLWAREN : German Turkish

pl. pamuklu mensucat

BAUMZUCHT : German Turkish

agaccilik

BAUORDNUNG : German Turkish

yapi tatimatnamesi

BAUPLAN : German Turkish

m insaat planı

BAUPLATZ : German Turkish

m
santiye; yapi yeri
(Baugrundstiick) arsa, parsel

BAUPOLIZEI : German Turkish

f insaat zabitasi

BAURECHT : German Turkish

n jur. üst hakki

BAUSCH : German Turkish

m l. burusturulmus kumas veya kägit
med. tampon; in ~ und Bogen toptan; götürü olarak; fark gözet-meksizin

BAUSCHEN : German Turkish

tr. sisirmek, kabartmak; sich ~ sismek, kabarmak

BAUSCHIG : German Turkish

l. kabarık, şişkin, pufla
(Ärmel) buffan
(Haare) sufle

BAUSCHLOSSER : German Turkish

m cilingir
schreiner m dogramaci
schreinerei / dogramacilik
schutt m yapi molozu
stein m yapitasi
stelle/ s.
platz.
stil m mimarl tarz;
stoße pl. insaat malzemesi
tätigkeit / insa faaliyeti; yapi isleri; insaatcilık
ten pl. binalar
tischler m s.
schreiner,
trupp m insa postasi
unternehmer m yapi müteahhidi; insaatci
werk n bina, yapi; türkische
e pl. Türk mimari eserleri
wesen n yapi isleri; insaatcilık; öffentliches ~ nafia isleri

BAUXIT : German Turkish

m min. boksit; alüminyumtasi

BAUZ : German Turkish

! Int. pat! diye; sappadaki cartadak curtadak! güm-bedek! sirakadaki zingadak! pof!

BAUZAUN : German Turkish

m tahta perde (od. havale)

BAYER : German Turkish

m;
in /; °lsch Bavyerali; Sisches Kraut kapuska
n n.pr. Bavyera

BAZILLENTRÄGER : German Turkish

m med. portör; mikrop taslyan

BAZILLUS : German Turkish

m basil

BAß : German Turkish

: ~ erstaunt kemali hayretle

BEABSICHTIGEN : German Turkish

istemek, niyet etm., tasarlamak, kastetmek; maksat gütmek; tasmim etm., amaclamak, istihdaf etm., hedef tutmak
t istemli, iradeli, iradi, ihtiyari, yasanal, yasanli, kasti, musammem, mutasavver; Er erreicht, uas er beabsichtigt. Attigim vuruyor

BEACHTEN : German Turkish

l. nazan dikkate aimak; hesaba katmak; göz
önünde bulundurmak; mülähaza etm.
(Vorschriften usw.) bse riayet etm.; b^i itibara almak
(hören auf) dinlemek; nicht ~ kücük görmek; kücükpemek, istisgar etm.; hör tutmak; umursamamak, mühimsememek, aldins etmemek, ihmal etm.; V: gigi gecmek, keslemek; nicht beachtet werden (Befehl) yere düsmek; ohne irgend jemand zu ~ ne.seläm ne sabah