Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
BESITZSTÖRUNGSKALGE : German Turkish

f jur. müdahalenin meni davası

BESITZTITEL : German Turkish

m s. Besitzrecht

BESITZTUM : German Turkish

n l. var, mamelek
(großes) malikäne; ~ ist ein Stack Leben. Mal canın yongasidir. Spr.; zu ~ kommen mal edinmek

BESITZURKUNDE : German Turkish

f hüccet

BESITZÜBERGABE : German Turkish

f temlik

BESITZÜBERTRAGUNG : German Turkish

f mülkiyetin nakli; iyeliğin gecirilmesi

BESOFFEN : German Turkish

V sarhos; V: bulut, küp, mastor, zom

BESOHLEN : German Turkish

pence takmak; taban gecirmek

BESOLDEN : German Turkish

ödemek; maas (ücret, gündelik, aylik vs.) vennek
et maasli, ücretli; gut ~ dolgun maasli ^ung / maas, ücret, gündelik, aylik °ungs.plan m barem cetveli

BESONDER : German Turkish

l. hususi, (k-ne) mahsus, ayn
(außergewöhnlich) nadir, seckin. fevkaläde, istisnat
(sonderbar) garip, tuhaf;
e Umstände pl. müstesna haller; im
en l. s. besonders.
aynca Qheltf l. hususiyet
fevkalädelik
garabet, tuhaflik
(Spezifität) türsellik, neviyet, özgül-lük
(Spezialität) spesyalite
(Gepräge) käse

BESONDERS : German Turkish

hususiyle, bilhassa, hele, özellikle, aynca, ziya-desiyle; her seyden evvel; ganz ~ en basta; gayet, kat-merli; nicht ~ a) pek o kadar degil b) söyle böyle; In diesen Tagen habe ich ~ viel zu tun. Bugünlerde mesguli-yetim ziyade. der Tag, an dem
* heftige Kämpfe stattfanden muharebenin en civcivli günü; Er jagt gern, ^ Wachteln. Avi pek sever, ille (od. hele) bildircm avini

BESONNEN : German Turkish

(II) (Inf.) (günes hakkmda) aydinlatmak

BESONNENHEIT : German Turkish

ihtiyat, agirlik, agirba§lilik, oturaklilik, vakar

BESONNT : German Turkish

günesli

BESORGEN : German Turkish

l. (beschaffen) tedarik, temin etm.; saglamak; satin almak; bulup getirmek
(befürchten) korkmak, endiselenmek
(Sorge tragen) ihtimam, itina etm.; dikkat ve takayyüt etm.; özenmek
(pflegen; sich kümmern) bakmak
(erledigen) yapmak, görmek; uhdesinden gelmek; hazirlamak
(heimzahlen) misliyle mukabele etm.; bsin öcünü almak; Was du tust, besorge gründlich! Vurursan acit, yedirirsen doyuri Spr. s.a. besorgt

BESORGNIS : German Turkish

(Befürchtung) korku, endise, merak, üzüntü, kusku; gönül darhgi
(Kummer) kaygi, gussa, tasa; ~ erregen kaygi vermek; in ~ versetzen endiseye düsürmek (od. sevk etmek); endiselendirmek; in ~ geraten endiselenmek; atese düsmek; zu ~ Anlaß geben vahimlesmek ^erregend l. endise verici; vahim, mühim, önemli, agir
gussalandiran

BESORGT : German Turkish

l. (unruhig) endiseli, düsünceli, rahatsiz, huzursuz, tasali; merak icinde
(bekümmert) gaileli, kaygih, merakh, kasavetli
(sorgsam) itinali, ihtimamli, özenli, dikkatli; ~ sein (um) l. b-ne, bse dikkat ve ihtimam etm.;

hakkinda endise duymak
tasasini cekmek
icine cakil kacmak; mit rührender Liebe ~ sein (um) el üstünde tutmak; b-ne pervane olm

BESORGUNG : German Turkish

l. (Beschaffung) tedarik, mübayaa
(Ausführung) yap(il)ma
(-en pl.) sokak isleri;
en machen sokak islerini görmek; carsiya gitmek; öteberi almak; alisveris yapmak; tedarik görmek; mübayaada bulunmak

BESPANNEN : German Turkish

l. (Wagen) arabaya at kosmak
(S.i.) k\\ny takmak; kirislemek
(Bogen) yay ile techiz etm.
(m. Stoff) örtmek, germek, iksa etm., bezemek
t kosu(m)lu 9ung/ l. kosum
kosum hayvanlan
(Saiten) kirisler, teller
(Oberzug) örtü, kilif, carsaf

BESPEIEN : German Turkish

üstüne (od. yüzüne) tükürmek; sich ~ kusarak kirletmek

BESPIEGELN : German Turkish

fig. aydinlatmak, isiklandirmak; sich ^ kendi-sini aynada seyretmek

BESPIELEN : German Turkish

l. (Platte, Tonband) anrejistrman yapmak; pläga almak; banda gecirmek
Th. (bir yerde) oyun oynamak

BESPINNEN : German Turkish

etrafma iplik sarmak

BESPITZELN : German Turkish

gözetlemek; tecessüs, hafiyelik, muhbirlik etm

BESPRENGEN : German Turkish

üzerine su serpmek