German Turkish
BLEßHUHN : German Turkish
n s. Bläßhuhn
BLICK : German Turkish
m l. bakis, nazar
(Anblick) görünüs, manzara
(schmachtender) gamze
(böser) isabeti ayn; kern göz; göz degme
(Einsicht) anlayis, kavrama; scharfer ~ ince görüs; keinen ^ Haben (für) l. (nicht beachten) nazan dikkate almamak; aldins etmemek
(nicht verstehen können) bsden anlamamak; istidadi olmamak; gabaveti (gabi) olm.; e-n ~ werfen (auf) nazar atfetmek; göz atmak; bakmak; Möge ihn der böse ^ nicht treffen f Ona nazar «degmesini seine
e auf et. richten gözlerini (od. bakislanni) bse cevirmek;
e tauschen b-le bakismak; den ~ schärfen (für) bs hakkmdaki görüsünü derinlestirmek; scheele
e werfen (auf) b-ne süpheci göziyle bakmak; an den bösen
^ glauben nazara inanmak; auf den ersten ~ ilk bakista (od. görüste); vehlei ulada; derhal, hemen; vom bösen ~ getroffen werden göze (od. nazara) gelmek; •isabeti ayna ugramak
BLICKE : German Turkish
(Fisch) zo. akcapak; bodur capak
BLICKEN : German Turkish
akmak; nazar atfetmek; (zu mehreren) bakismak; soweit das Auge
kann göz görebildigi kadar; sich ~ lassen görünmek; k-ni göstermek; (va. arzi didar etm.); Laß dich ja nicht wieder hier ~/ Oözüme görünme bir daha! Das läßt tief ~. Bundan bircok manalar cikarila-bilir. Bu, insam düsündürüyor. in die Zukunft ~ uzagi görmek; nach e-r anderen Richtung ~ gözlerini kacir-mak; zur Erde ~ l. gözlerini indirmek
(vor Scham) yere bakmak
dt finster
es Auge korkunc bakisli göz
BLICKFANG : German Turkish
m nazan dikkatlerini celp eden bs; (matmabma-zar)
teld n göz alani; das ~ erweitern zihni acmak; aus dem ~ verschwinden gözden kaybolmak; görünmez olm. •punkt m Gesichtspunkt) bakim; noktai nazar; im der Öffentlichkeit stehen dikkat nazarlanni k-ne cekmek
winke! m görüs zaviyesi; unter diesem ^ betrachtet bu bakimdan
BLIND : German Turkish
l. kör, ämä (a. flg.); gözsüz; gözleri görmeyen; (nimeti rüyetten mahrum)
(Spiegel) donuk
(Schuß) kuru siki;
er Lärm kuru gürültü;
er Passagier kacak yolcu;
er Fleck (im Auge) kör nokta;
e Stelle (e-s Spiegels) çil;
e Tür sahte (egreti, sagir) kapi;
er Eifer fuzuli gayretkeşlik; ~er Eifer schadet nur. Spr. Acele ise seytan karısir. Spr.; ~ drauflos s. blindlings. ~ sein (gegen) fig. bse karsi kayitsiz olm.; ~ verliebt gönül delisi; Ein
es Huhn findet auch einmal ein Körnchen. Spr. Körün tasi rast geldi. Was soll man e-m Qen von Farben reden? Köre elvandan bahsolunmaz. Im Reich der °en ist der Einäugige König. Spr. Körler diyannda sasilar padişah olur. Spr. Koyunun bulunmadigi yerde keciye Abdurrahman çelebi derler. Spr.; auf e-m Auge ~ sein bir gözü kör olm.; tek gözlü olm.; Ich will auf beiden Augen ~ werden, wenn... (Bet.) iki gözüm önüne aksın ki...; iki gözüm kör olsun ki
BLINDDARM : German Turkish
m l. körbarsak
(Wurmfortsatz) apandis, zeyil
BLINDDARMENTZÜNDUNG : German Turkish
f apandisit; körbarsak iltihabi; ~ bekommen apandisit olm
BLINDDARMOPERATION : German Turkish
f apandisit ameliyati
BLINDEKUH : German Turkish
f Ksp. körebe
BLINDENANSTALT : German Turkish
;
heim n körler yurdu
BLINDENHUND : German Turkish
m körü yeden köpek; körlere rehberlik eden köpek
BLINDENSCHRIFT : German Turkish
f körler alfabesi; Bray yazisi
BLINDFLIEGEN : German Turkish
kör ucus usuliyle ucmak
BLINDFLUG : German Turkish
m kör ucuş
BLINDGEBOREN : German Turkish
anadan dogma kör
BLINDGLAUBIG : German Turkish
körükörüne inanan
BLINDGÄNGER : German Turkish
m l. kör (od. serseri) mermi; kör bomba
fig. (Versager) (P.) k-den bekleneni yapamayan
BLINDHEIT : German Turkish
f körlük, amä; karağı; gözkarası; gözsüzlük; wiemit ~ geschlagen sein gözü bagli olm., basireti baglanmak
BLINDHOLZ : German Turkish
n kontrplak tahtasinin alt tabakasi
BLINDLANDUNG : German Turkish
f kör iniş
BLINDLINGS : German Turkish
Adv. gözükapali, körlemeden, körükörüne; V; olamesa
BLINDMAUS : German Turkish
f zo. kör fare
BLINDSCHREIBEN : German Turkish
yazi mukinesi tuşlarına bakmayarak yazi yazmak
BLINDSCLEICHE : German Turkish
f zo. (kahverengi) kör yilansi; babaköş
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani