Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
BONNE : German Turkish

va. dadi, mürebbiye

BONUS : German Turkish

m l. munzam temettü veya iskonto; ikramiye
devlet sübvansyonu

BONVIVANT : German Turkish

m ehlikeyif

BONZE : German Turkish

m l. (urspr.) Budizm rahibi
darkafah ve fakat nüfuzlu sahsiyet; (spez. pol.) parti kodamam

BOOGIE-WOOGIE : German Turkish

m (Tanz) bugivugi

BOOM : German Turkish

m iktisadin ani ve kisa yükselisi; yüksek konjonktür

BOONEKAMP : German Turkish

m bir ickinin ismi; (amer)

BOOT : German Turkish

n l. kayik, sandal
(Bei2) filika, iskampaviya
(Barkasse) salupa
(flaches) filet
(großes) Arap mavnasi; barka
(schweres, zweirudriges) pereme, prama
(Untersee2) denizalti, tahtelbahir
(Räum2) maym tarama gemisi; sich ein ~ mieten sandal tutmak; im gleichen ~ sitzen aym tehlikeye maruz kalmak

BOOTES : German Turkish

m astr. Avva; Qoban

BOOTFAHRT : German Turkish

kayik gezintisi

BOOTSANKER : German Turkish

m sandal cipasi
bauer m sandalci "davit m filika metaforasi
führer m l. sandalci
peremeci, pramaci
gast m naut. kürekci
haken m filika kancasi; naut. fero
haus n kayikhane, kayiklik
klampe / yomalik büyük kurdagzi; takoz
mann m l. sandalci, kayikci
porsun
(Rang) deniz gedikli bascavusu
manns.maat rn l. porsun yamagi
(Rang) deniz gedikli üstcavusu
manns.pfelfe / silistre, fisket, sipsi
manns.stuhl m izbarco iskele; kandilisa tahtasi
rennen n kayik (od. filika) yansi
steg m kayik iskelesi

BOR : German Turkish

n ehem. bor
at n ehem. borat
ax m boraks, tenkär
azit m min. borasit

BORD : German Turkish

(I) n rat, etajer, musandira

BORDEAUX : German Turkish

l. n. pr. Bordo
(Bordeauxwein) Bordo sarab» 9rot bordo, sarabt

BORDELL : German Turkish

n umumhane; genelev, kerhane; (geheimes) randevu evi, gizli ev
wirt m umumhaneci, kerhaneci, randevucu
Wirtin / caca
Wirtschaft / randevuculuk

BORDEREAU : German Turkish

n, m bordro

BORDFLUGZEUG : German Turkish

n gemi ucagi
funker m gemi (bzw. ucak) telsizcisi
tunkverkehr m gemi (bzw. ucak) telsiz muha-beresi 2ieren kenarlanna serit dikmek; kenanni süslemek; bordür cekmek
kante / yaya kaldinminin kenar tasi; bordür
mechanlker m güverte (bzw. ucak) makinisti
schwelle/;
stein m:
steinkante/s,
kante,
üre/hordür, zincef; kenarsuyu
wand/l. (innere) aiabanda
(äußere) borda
(Reling) küpeste
wache f naut. vardiya, varda; nöbetci posta
waffen pl. ucak silählan
zettel m ordina

BOREAS : German Turkish

m poyraz

BORG : German Turkish

m: auf
^ veresiye

BORGEN : German Turkish

l. (von j-m) ödünc (egreti, ariyet) almak; istiare etm.
(j-m et.) ödünc (ariyet) vermek; ikraz etm.;
macht Sorgen. Spr. Veresiye sarap icen iki defa sarhos olur. Spr.; geborgt egreti, ödünc

BORGTE : German Turkish

typ. dokuz puntoluk hart •

BORKE : German Turkish

l. (Baumrinde) agac kabugu
äial. a) (Wundschorf) yara kabugu b) (Milchschorf) med. ruhya c) (Grind) kel illeti; uyuzluk
n.flechte / med. empetigo
n.käfer m
tipograf; kabuk böcegi; yazici böcek

BORN : German Turkish

m poet. l. (Quelle) (a. fig.) memba, pinar, kaynak, cesme
(Brunnen) kuyu

BORNIERT : German Turkish

darkafali; kavrayisi kit; vurdumduymaz; hafiz 2helt / darkafalilik

BORRETSCH : German Turkish

m bot. sigirdili, hodan; zembil cicegi; balikotu