Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
ABSTRUS : German Turkish

kansik, muglak; anlasilmasi güc

ABSTRÖMEN : German Turkish

l. akip gitmek; hizia akmak
(Menschenmenge) dagilmak

ABSTUFEN : German Turkish

l. (trcppenformig) rnerdiven basamaklannin sek- lini tatbik etmek
fig. kat kat yapmak; derecelendirmek, kademelendirmek
(nuancieren) nüanslamak °ung / l. kademe teskili
(geringer Unterschied) incc fark

ABSTUMPFEN : German Turkish

tr. l. kütlestirmek, körlestirmek
ßg. a) korletmek, hissizlestirmek b) hafifletmet, gevsetmek; intr. l. kütlesmek, körlesmek
fig. a) körlenmek, hissizlesmek; duygusuz hale gelmek; katilasmak, hayvan- lasmak, tahtalasmak b) hafiflemek, gevsemek. s.a. abgestumpft

ABSTURZ : German Turkish

m l. dü§ü§, sukut, ucu^
(Abhang) sarp bayir; ucurum; zum ~ bringen (Flugzeug) düsürmek

ABSTÜRZEN : German Turkish

l. yüksek yerdcn düsmek, ucmak
(Flugzeug) yere düsmek, sukut etm.
(Berg) sarp inisli olm

ABSTÜTZEN : German Turkish

arch. bse payanda vurmak; desteklemek; bsi egretiye almak; bse destek dayaniak; dayaklamak; asklya alniak

ABSUCHEN : German Turkish

l. (Örtlichkeit) arayip taramak, yoklamak
(genau) bucak bucak (od. kans kans) aramak
(Rau-pen) ayiklamak
(Läuse) b-ni bitlemek; Man suchte das ganze Haus ab. Evin her tarafini yokladilar

ABSUD : German Turkish

m kaynatilan sivi (nebat usaresi); dekoksyon; menku

ABSURD : German Turkish

l. lag. olinazil, mümteni
(allg.) manasiz, münase-betsiz, abes;
es Theater Tit. absürt tiyatro °ität/ l. log. olmazilk, mümtenilik; emri mümteni
(allg.) manasiz-lik, münasebetsizlik

ABSZEß : German Turkish

m med. cerahat toplanmasi; ciban, hurac, apse

ABSZISSE : German Turkish

fasla, apsis
n.achse/fasla imhveri

ABSÄBELN : German Turkish

F beceriksizlikle bsi kesmek

ABSÄGEN : German Turkish

l. bicki, festere ile ayirmak, kesmek
F (P.) finden cikarmak; azietmek; den Ast ~, auf dem man sitzt bindigi dali kesmek

ABT : German Turkish

m l. (e-s üerwischklosters) tekke başkanı; baba, seyh, mürşit
(christlicher) bir manastirın bas papazi, müdürü

ABTAKELN : German Turkish

(Schiff) naut. armasini soymak; abgetakelt:
e Hure yash fahise;
es Schiff kuru tekne

ABTANZEN : German Turkish

fr. (Schuhe) fazia dans ederek eskitmek; intr. F ayrilip gitmek

ABTASSEN : German Turkish

l. (P.) yakalamak, tevkif etm., tutuklamak
(Werk) telif etm., kaleme almak; yazmak
Stil. formüle etm.
(Protokoll) tanzim etm. °ung/l. kaleme al(in)ma; yaz(il)ma, telif, redaksiyon
Stil. ifade
(e-s Proto-kolls) tanzim

ABTASTEN : German Turkish

yoklamak; sich gegenseitig ~ (Ringer) tartismaya tutusmak

ABTAUEN : German Turkish

intr. erimek, cözülmek; tr. eritmek

ABTAUSCH : German Turkish

m (Scha. od. Damespiel) kesisme 2en (im Scha. od. Damespiel) kesismek, kinsmak

ABTEI : German Turkish

bir „Abt" tarafindan idare edilen manastir veya böige

ABTEIL : German Turkish

n l. (Eisenbahn) kompartiman
(Schrankfach) dolap gözü; cekme

ABTEILEN : German Turkish

l. ayirmak
bölmek; taksim etm

ABTEILKOFFER : German Turkish

m büyük bavul; valiz