German Turkish
DEFIZIT : German Turkish
n
acik, noksan
(bei Gewicht) flre; ein ~ nahen acik vermek; das ~ ausgleichen acigi kapatmak
DEFLATLON : German Turkish
deflasyon
geol. savurn"* 9ionistisch; 9orisch deflasyonist
DEFLEKTOR : German Turkish
m (Rauchkappe) baca bashgi; deflektor
DEFLIEE : German Turkish
n l. geogr. (Engpaß) bogaz yolu
mil. resmigecit
defile 21eren l. bogaz yolundan gecmek
gecit resmi yapmak
defile yapmak
DEFLORATION : German Turkish
izalei bikir; bikri izale; kiz bozma; kizligim giderme; bekäret zarinin yirtilmasi. Sieren (bir kizm) bikrini izale etm.; kizMigini) bozmak; bekäretten etm
DEFORMATION : German Turkish
l. sekil degisikligi
(Entstellung) bicimsiz-lik, sekilsizlik, deformasyon Sieren l. seklini degistirmek
(entstellen) seklini bozmak; cirkinlestirmek, bicim-sizlendirmek, deforme etm
DEFRAUDANT : German Turkish
m muhtelis Sieren ihtiläs etm
DEFTIG : German Turkish
F l. (Wort, Witz usw.) kabasaba
(tüchtig) adama-killi
(kräftig) kuvvetli, bcsieyici
DEFÄKATION : German Turkish
med. tagavvut
DEFÄTLSMUS : German Turkish
m bozgunculuk, defetizm
t(in /) m; Stisch bozguncu, defetist
DEGEN : German Turkish
m l. kilic, epe, mec
poet. kahraman
DEGENERATION : German Turkish
l. (Vorgang) dejenerasyon, dcjenerelik, tereddi, tedenni, soysuzlasma, yoziasma
(Zustand) dejeneresans; inhitat Sativ med. dejeneratif Sieren deje-nere etm. (od. olm.), dejenerelesmek; soy dönmek; soy-suzlasmak; yoziasmak; tereddi (od. tedenni) etm.; pic-lesmek Siert nesli bozulmus; dejenere, soysuzlasmis, mütereddi, yoziasmis; hüzale ugramis
DEGENKLINGE : German Turkish
kilicm namlusu; kilii; demiri
DEGRADATION : German Turkish
tenzili (od. refi) rütbe; rütbenin geri alinmasi Sieren l. rütbesini refetmek (indirmek, almak)
allg. (herabwürdigen) teziil etm., kücültmek, alcaltmak
DEHISZENZ : German Turkish
ot. inficar, catlama
DEHNBAR : German Turkish
l. uzanabilir, genisleyebilir, imbisat edilir; kabili imbisat; esneyebilir
a. fig. elastikt, lastikli, yumusak
(Begriff) kolay kolay tarife gelmeyen; müphem
en l. uzatmak, genisletmek, cekmek. yaymak. germek
phon. meddetmek, tatvil etm.; uzatmak; sich ^ uzamak, ge-nislemek, imbisat etm. yayilmak, gerinmek
DEHNUNG : German Turkish
l. uzama, genisleme
phon. tatvil, uzati
s.gesetz n genisleme kanunu
s.messer m genisleme ölcüsü
s.zeichen n gr. uzatma isareti
DEHORS : German Turkish
pl.: die ^ wahren zevahiri kurtarmak
DEIANEIRA : German Turkish
n.pr. (griech. Mvth.) Dejanir
DEIBEL : German Turkish
m s. Deiwel; Teufel
DEICH : German Turkish
m set, bent
DEICHSEL : German Turkish
araba oku; an$ Sn F becermek, basarmak; (isikitaba) uydurmak; parmagmin ucunda cevirmek; ucunu ortasim bulmak; idarei maslahat etm.; F: kivirmak; üstesinden gelmek; V: vatam kurtarmak
pferd n dip beygiri
stange / ok agaci
DEINKATION : German Turkish
telih Szieren telih etm., ilähtlestirmek, tannlastirmak; Allahlik atfetmek; ilählar arasma sokmak dein senin; der (die, das)
(ig)e seninki; die Qen pl. seninkiler; ailen efradi •er l. senin
kendinin
seninki •ereelt« senin tarafindan
esglelchen senin emsalin; senin gibi(-ler)
ethalben;
etwegen; (um)
etwillen senin icin; senin sebebine; senin ugrunda; senden doiay»
DEISMUS : German Turkish
m deizm, ilähiye, yaradancilik
t(ln /) m; Stisch deist, ilähiyed
DEIWEL : German Turkish
; Deixel m F s. Teufel. Pfui ~/ Tut Dejä-vu-Erlebnis n psych. dejavü; görmüslük duygusu; evvelden görmü§ olma hissi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani