Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
DERWISCH : German Turkish

m dervis; (wandernder) fr. abdal
kloster n tekke
mutze / arakive
orden m tarikat
stab m asa

DERZEIT : German Turkish

l. (gegenwärtig) halihazirda, simdi; bugünkü günde
(seinerzeit) o zaman; evveice
Ig l. halihazirdaki, simdiki
o zamanki; o vakitki

DES : German Turkish

; Des n mus. re bemol

DESASTER : German Turkish

n l. (schweres Unglück) feläket, musibet, nuhuset, belä
(Zusammenbruch) fiyasko, yikilis

DESAVOUIEREN : German Turkish

l. seit. (ableugnen) inkär etm.
(nicht anerkennen) kabul etmemek
(bloßstellen) teshir (kepaze, mahcup) etm.; kücük düsürmek; utandirmak

DESERTEUR : German Turkish

m asker kacagi; kackin, firart Sieren askerden kacmak, firar etm.
ion / kacaklik

DESGLEICHEN : German Turkish

Adv. keza(-lik); aym vechile

DESHABIILE : German Turkish

n (Morgenrock, Hauskleid) dezabiye deshalb bunun icin; bundan dolayi; bu sebepten (yüzden, cihetten); dolayisiyle; (volkstüml.): ona sebep

DESIDERAT : German Turkish

(-um) n l. eksikligi hissolunan kitap
(Lücke) eksiklik, noksan(-lik)
(Wunsch) arzu, istek –ivformen pl.: verbale ^ gr. dilek kipleri

DESIGNIEREN : German Turkish

mülähazaya almak; (evvelden) tayin etm., göstermek

DESILLUSION : German Turkish

inkisan hayal, sukutu hayal; hayal kinkligi 9ieren hayal kinkligma ugratmak

DESINFEKTION : German Turkish

dezenfeksyon, tephir, tathir, bugulama
s.anstalt / tephirhane, buguevi, buguhane
s.apparat m tephir makinesi; etüv
s.mittel n dezenfektan; dezen-fekte iläci

DESINFEKTOR : German Turkish

m dezenfeksyon uzmani

DESINFIZIEREN : German Turkish

l. dezenfekte etm., tephir etm., bugulamak
(Obst mit Permanganat) eczalamak
(volkstüml.): iläclamak

DESINTEGRATION : German Turkish

pol., soz. bir bütünün parcalara ayrilmasi; infisah, tesettüt, testit 2ieren parcalara ayirmak 2ierend cüzümütemmim (zarurT, elzem) olmayan

DESINTERESS : German Turkish

e(-ment) n aläkasizlik, ilgisizlik, läkaydi, rag-betsizlik. hevessizlik. meraksizlik 9iert aläkasiz, «Igisiz, läkayt, ragbetsiz, hevessiz, meraksiz

DESKRIPTION : German Turkish

fva. tasvir Qlv tasvirt, deskriptif, betimsel

DESMAN : German Turkish

m
misk faresi; desman

DESODORANS : German Turkish

n dezodorizan 9ieren; 9isieren fena kokuyu izale etm.; dezodorize etm

DESOLAT : German Turkish

l. (öde) issiz, tenha
(trostlos) acikli, elemli, feci, trajik; sayani teessüf
(hoffnungslos) ümitsiz

DESORGANISATION : German Turkish

intizamsizlik, teskilätsizlik 9ieren inti-zamim bozmak

DESORIENTLEREN : German Turkish

ig. yalan yanhs malumat vererek sasirtmak
t saskin

DESPEKTIERLICH : German Turkish

saygisiz, hürmetsiz, istihfafkärane. hafifseyen

DESPERAT : German Turkish

ümitsiz, meyus

DESPOT : German Turkish

(in/) m l. müstebit, mütegallip, zorba, despot; Ali-kiran ba§ kesen
flg. zaiim, gaddar, delibalta
(Haustyrann) kazak
ie / l. istibdat, müstebitlik, tagallüp, zorbalik, despotizm, despotluk
flg. zulüm, gaddarlik °isch cebbar, zaiim, müstebitce, despotca, karakusi; ^ regieren kilic oynatmak
Ismus m s.
ie