Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
DIFFERENTIELL : German Turkish

s. differential

DIFFERENZ : German Turkish

l. fark, aynm, tefavüt
(bei Subtraktion) häsili tarh
(Unstimmigkeit) tefrika, nifak, bozusma, ihtiläf, niza, vazgecti, mübayenet, tutmazilk, tenakuz, ayrilik, anlasmamazhk
tefazul; Hast du e-e ~ mit ihm? Senin kendisiyle bir vazgectin mi var? 2ierbar:
e Funktion math. kabili istikak tabi ^^eren l. math. tefazu-lünü bulmak; istikak ettirmek; müstakkini almak; türetmek
(-mterscheiden) farklilastirmak, ayirmak, ayirt etm. 9Iert ayrimli, farkli, mütefavit
Ierung / ayrimlasma, tehalüf

DIFFERIEREN : German Turkish

sden farkli olm., tehalüf etm., aynl(an)mak; birbirini tutmamak

DIFFIZIL : German Turkish

l. (schwierig) zor, güc, müskül
(peinlich genau) titiz; kill kirk yaran
(heikel) nazik

DIFFORM : German Turkish

icimsiz, cirkin, sekil.siz 2ität / bicimsizlik, defor-masyon, suitesekkül

DIFFRAKTION : German Turkish

phy^. kinnim, tekäsür, difraksiyon

DIFFUS : German Turkish

l. (Licht) yaygm, yayinik, müntesir,
(verschwommen) daginik
(wirr) vuzuhsuz, müphem, karanlik Qeur m (bei Zuckerfabrikation) difüzör, yaymac 91on / yayilma, yaym(dir)ma, intisar, difüzyon

DIGESTIV : German Turkish

med. häzim, sindirici

DIGITALIN : German Turkish

n pharm. dijitalin
Usfbot. s. Fingerhut

DIGRESSION : German Turkish

l. astr. uzanim; beynuneti azamiye
(Abschweifung) arasöz, istitrat

DIKOTYLEDONEN : German Turkish

pl. bot. ikicenekliler, zatülfilkateyn

DIKTAM : German Turkish

m s. Diptam

DIKTAPHON : German Turkish

n diktafon

DIKTAT : German Turkish

n l. irnlä, dikte
pol. (a.
frieden m) dikta; nach ~ schreiben imiä yazmak
or m diktatör Sorisch diktatörce; (seit.) diktatoryal
ur / diktatörlük, diktatörizm, dikta-tora, diktatür; dikta rejimi

DIKTIEREN : German Turkish

imiä yazdirmak; dikte etm. (a. fig.)

DIKTION : German Turkish

if ade tarzi; söyleyis, diksiyon, üslup

DIKTUM : German Turkish

n va. l. kelämi kibar; ulusöz
(Entscheid) karar, emir

DILATORISCH : German Turkish

geciktirici, tehirt; — behandeln sürüklemek

DILEMMA : German Turkish

n l. catal is
phil. klyasi mukassim; ikilem, dilem; iki zit neticeli kaziye; in e-m ~ sein Yardan mi gecersin serden mi? Asagi tükürsem sakalim, yukan tükürsem biylgim. Spr

DILETTANT : German Turkish

(ln /) m l. amatör, heveskär, merakli, diletant
pej. acemi, vukufsuz; mütehassis olmayan 9isch pej. acemice; yanmyamalak bilgili •Ismus m diletantizm, amatörlük

DILIGENCE : German Turkish

ffr. dilijans

DILL : German Turkish

m bot. dereotu; durak otu; fena kokulu rezene

DILUVIUM : German Turkish

n geol. dilüvyum, pleistosen

DIMENSION : German Turkish

l. bunt, boyut
fig. (Ausmaß, Umfang) genislik, vüsat, büyük!ük, cesamet

DIMINUTIV : German Turkish

n;
form / kücültme; ismi tasgir