German Turkish
DIMISSION : German Turkish
okuldan tart ^ittIeren bir ögrencinin kaydim terkin etm.; okuldan cikarmak (tart etmek)
DIMORPH : German Turkish
iol. ikisekilli, züsekleyn 2bmus m ikisekillilik
DINAR : German Turkish
m dinar
DINER : German Turkish
n aksam yemegi; ziyafet
DING : German Turkish
n l. sey, nesne
(Gegenstand) obje, mevzu
(Angelegenheit) is, mesele
F kiz
s. Thing; ein nettes citlembik gibi (kiz); V: parca, pilic, bildircin; ein drehen F manevra cevirmek (V); Out ^ will Weile haben. Spr. Agir kazan gec kaynar. Spr. Acele ise seytan kansir. Spr. (,:abuk parlayan cabuk söner. Spr. Schaff doch das "^ da weg! Bu ziriltiyi (od. zimbirtiyi) ortadan kaldirl Verdammtes ~/ Köpoglu l Jedes ^ hat zwei Seiten. Her seyin bir de aksi tarafi var. Madalyanm tersi de var. Bei Gott ist kein ^ unmöglich. Allah her seye kadirdir. Allah kadiri mutlak. guter
e sein neseli olm.; unverrichteter
e eli bös olarak; Aller guten
e sind drei. Hak oyunu üctür. Türkün sarti üctür. Dös geht nicht mit rechten
en zu. Bunun sakat tarafi var. vor allen
en her seyden evvel; evvelemirde
DINGELCHEN : German Turkish
n l. kücük ve güzel nesne
ehemmiyetsiz bir sey
güzel kiz; das ^ hier buncagiz
DINGEN : German Turkish
l. ücret ile almak, angaje etm., is vermek
(Mörder) para ile katil tutmak
z. va. (feilschen) pazarlik etm.
fest: ~ machen burnundan yakalamak; tevkif etm.; ^ gemacht werden fena yakalanmak; yakayi ele vermek
DINGI : German Turkish
n naut. filika, dingi, patalya
DINGLICH : German Turkish
l. (gegenständlich) afakt, seyt, nesnel; gayri zatt; konkre, müsahhas, somut
jur. aynt;
er Besitz mülki-yet;
er Arrest jur. ihtiyatt haciz;
e Klage jur. aynt dava;
e Rechte pl. jur. aynl haklar;
e Haftung aynt mesuliyet
DINGO : German Turkish
m zo. dingo
DINGSBUMS : German Turkish
;
da m, f, n F falan(-ca), sey; hani
.. yok mu? zirilti, zimbirti; Da haV ich doch den ~, Ihren Freund, gesehen. §eyi gördüm, arkadasmizi.
kirchen F: in ~ falanca yerde
DINGWORT : German Turkish
n s. Substantiv
DINIEREN : German Turkish
ögle veya aksam yemegini yemek
DINKEL : German Turkish
m bot. kizil (od. deirce) bugday; kaplica; nisast bugdayi
DINOSAURIER : German Turkish
;
us m zo. dinozoryen
DIODE : German Turkish
(Radio) diyot
DIOGENES : German Turkish
n. pr. Diyojen
DIOPHANTISCH : German Turkish
:
e Gleichung math. Diofant muadelesi (od. denklemi)
DIOPTER : German Turkish
m va. hedef arama aynasi; vizör
lineal n (am Sextanten) udade
visier n mit. adeseli nisan tertibati
DIOPTRIE : German Turkish
med. diyoptri
DIORAMA : German Turkish
n diyorama °isch diyoramik
DIORIT : German Turkish
m min. diyorit
DIOSKUREN : German Turkish
pl. fig. siki fiki dostlar; kuzu sarmasi
DIPHTHERIE : German Turkish
med. kuspalazi, difteri
DIPHTHONG : German Turkish
m phon. diftong; ikili ünlü; ikiz vokal 2ieren diftonglastirmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani