German Turkish
German Turkish
STECKEN : German Turkish
sokmak, batırmak; (toprağa) dikmek; bulunmak, olmak; saplanıp kalmak
STECKENBLEIBEN : German Turkish
ir yerde saplanıp kalmak; yolda kalmak
STECKENPFERD : German Turkish
heves, merak, hobi
STECKER : German Turkish
fiş
STECKNADEL : German Turkish
topluiğne
STECKRÜBE : German Turkish
şalgam
STEG : German Turkish
patika, keçiyolu; (küçük) yaya köprüsü
STEHEN : German Turkish
(ayakta) durmak; olmak, bulunmak; (gazete) yaımak, yazılı olmak; yakışmak
STEHENBLEIBEN : German Turkish
ayakta kalmak
STEHEND : German Turkish
ayakta duran
STEHENLASSEN : German Turkish
olduğu (bulunduğu) yerde bırakmak; unutmak; el sürmemek, dokunmamak
STEHLAMPE : German Turkish
ayaklı lamba
STEHLEN : German Turkish
çalmak, aşırmak
STEHPLATZ : German Turkish
ayakta durulacak yer
STEIF : German Turkish
dik, katı, sert; uyuşuk; ağdalı; beceriksiz
STEIGEN : German Turkish
yukarı çıkmak, tırmanmak; yükselmek, artmak; tırmanmak; binmek
STEIGERN : German Turkish
yükseltmek, çoğaltmak, arttırmak; dilb. sıfat çekimi yapmak
STEIGERUNG : German Turkish
arttırma, çoğaltma; dilb. sıfat çekimi
STEIGUNG : German Turkish
yokuş; eğim
STEIL : German Turkish
dik, sarp, yalçın
STEIN : German Turkish
taş
STEINALT : German Turkish
taş devrinden kalma, çok eski
STEINBOCK : German Turkish
yaban keçişi; oğlak (burcu)
STEINBRUCH : German Turkish
taş ocağı
STEINBUTT : German Turkish
kalkan balığı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani