German Turkish
ABBASIDE : German Turkish
m bist. Abbasi
ABBAU : German Turkish
m l. (von Personal) tasfive, tenkih(-at), tensik(-at)
(von Erzen) islet(il)me
(von Maschinen) sökme, de-montaj
ehem. irca, indirgeme
ABBAUEN : German Turkish
l. (Personal) is (hizmet)ten cikarmak, vazifeden almak, tasfiye (tenkih, tensik) etm.
(Preise) azaltmak, indirmek
(entlassen) isten cikarmak; azletmek, yol vermek
(Erze) isletmek
(Markt, Biwak) bozmak, kaldirmak
(Maschinen) sökmek, demonte etm.
ehem. irca etm., indirgemek
(Zelt) sökmek, toplamak; (intr.) takattan düsmek
ABBAUFELD : German Turkish
-feld n (Bergwerk) ocak sahasi
ABBAUFÄHIG : German Turkish
fähig isletmeye elverisli
ABBAUVERFAHREN : German Turkish
-verfahren n ocak işletme usulü
ABBE : German Turkish
m (in Frankreich) bir tarikata mensup olmayan katolik papaziannin unvam
ABBEEREN : German Turkish
tanelerini koparmak; tanelemek
ABBEHALTEN : German Turkish
(Hut) basi acik kalmak; sapkayi elinde tutmak
ABBEIZEN : German Turkish
l. s. beizen
(Beize entfernen) tahtaya icirilen kimyevt maddeleri bertaraf etm
ABBEIßEN : German Turkish
ir parcasmi isirarak koparmak
ABBEKOMMEN : German Turkish
l. (bei e-r Verteilung) hissesini almak; kemik kapmak
(Ohrfeige, Schläge) yemek
allg. (et. Unan-genehmes) bse ugramak
(losen) cözmek, kaldirmak, sökmek e-n Schuß ~ kursun yemek nichts ~ avucunu yalamak; kumda oynamak Bekomme ich denn nichts ab? Benim basim kel mi?
ABBERUFEN : German Turkish
geriye cağırmak; azletmek; ~ werden l. (aus e-r Stellung)vazifeden cikarilmak
(in die Ewigkeit) irtihal etm., Allahin rahmetine kavusmak
ABBESTELLEN : German Turkish
l. (Waren) bir siparisi geri almak, iptal etm.
(Zeitung) aboneyi kesmek
ABBETEN : German Turkish
(Rosenkranz) tespih cekmek
ABBETTELN : German Turkish
(j-m et.) yalvararak elde etm
ABBEZAHLEN : German Turkish
l. (völlig bezahlen) tamamiyle ödemek
(in Raten zahlen) taksitle ödemek
ABBIEGEN : German Turkish
intr. yolunu, istikametini degistirmek; yoldan sapmak; tr. l. egmek, bükmek
(abtrennen) bükerek ayirmak
flg. (et.) fena bir akibeti önlemek; devamim kesmek; nach links ~ sola vurmak; Der Wagen bog plötzlich rechts ab. Araba birdenbire saga kivirdi. Hier muß man ~. Buradan sapilir
ABBILD : German Turkish
n l. (e-r S.) kopya, suret, tasvir
/ig. ayna, sembol, numune, örnek, enmuzec ^bilden l. (S.) kopya etm., suretini cikarmak, seklini göstermek
(P.) portresini yapmak
(in Gips) alci kalibini almak
ABBILDUNG : German Turkish
l. resim, suret, kopya, figür, sekil
dökme kalip; mit
en resimli
ABBIMSEN : German Turkish
l. ponza tas ile ovarak (ikarmak; ponzalamak
Seh. kopya etm
ABBINDEN : German Turkish
tr. l. (losbinden) cözmek, ayirmak, kaldirmak
(Weinstöcke)asma hereklerini cikarmak
med. siki siki baglamak
(ein Kalb) memeden kesmek; intr. (Zement, Mörtel) donmak Se.zeit / (des Zements usw.) donma müddeti °ung f (e-s Blutgefäßes) med. ligatür
ABBITTE : German Turkish
özür, tarziye, itizar, mazeret; ~ tun (od. leisten) özür dilemek, tarziye vermek, mazeret serdetmek 2n (j-m et.) af dilemek. tarziye vermek
ABBLASEN : German Turkish
l. (wegblasen) iifleyerek kaldirmak
(Dampf) salivermek
(Gas) püskürtmek
(reinigen) pislik veya püriizlerini bertaraf etm. (almak)
(et.) fig. verilen emri geri almak; bsi yerine gctirmemek
ABBLASSEN : German Turkish
solmak; abgehlaßt soluk
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani