Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
AUSSCHIEßEN : German Turkish

tr. l. (Wild) imha e.tm., kökünü kurutmak
(Auge) ate$ ederek cikarmak
(Preis) atis müsabakasinda mükäfat icin cekismek
(Papier) a) (aussondern) secip ayirmak; iskartaya cikarmak b) (anordnen) dizilemek
(Strahlen) sua, isin nesretmek
(Geschützlauf) eskit-mek, asindirmak
(Brot) finndan cikarmak; intr. (Funken, Blut) siddetle fiskirmak

AUSSCHIFFEN : German Turkish

karaya cikarmak; ihrac etm., indirmek; de-barkman yapmak; sic/i~ karaya cikmak; ihrac^edilmek; inmek; debarkman yapmak ~ung / karaya cikarma; debarkman ~ungs.nafen m mit. ihrac (od. indirme) limani (iskelesi);

AUSSCHIMPFEN : German Turkish

sövüp saymak; payiamak; agiz dolusu küf-retmek; cikismak, veristinnek, donatmak; Ich lasse meine Kinder von niemand ~. Ben cocuklanmi kimseye payiatmam. sich ~ sövüp sayma hevesini tatmin etm

AUSSCHIRREN : German Turkish

kosum ve eyer takimlanni cikarmak

AUSSCHLACHTEN : German Turkish

l. (Schlachttiere) parcalara ayirmak
F iyice istismar etm., kendi faydasina kullanmak
(altes Auto) kullamlabilecek parcalan sökmek

AUSSCHLACKEN : German Turkish

cürufu ayirmak

AUSSCHLAFEN : German Turkish

l. (a. sich ~) uykusunu almak
(Rausch) ayiklanmak
(Ärger usw.) uyuyarak gecirmek, gider-mek; ausgeschlafen haben uykudan uyanmak

AUSSCHLAG : German Turkish

m l. med. (Haut0) indifaat, döküntü, tezehhür, egzantem
(des Züngleins an der Waage, der Magnetnadel usw.) ibrenin oynamasi; sükünet halinden inhiraf, sapma, kutuplanma
(Pendel9) ihtizaz, salinim
flg. katt tesir
(Wand9) terleme; den ~ geben (karar ve netice üzerinde) kati bir suretle müessir olm.; kati tesirli olm.; agir basmak; üstün tutulmak ^en tr. l. zoria vurup cikarmak
seit. (löschen) vurarak söndürmek
(Zähne) kirmak
(ablehnen) kabul etmemek; reddet-mek
(verbeultes Metall) cekicie döverek sekil vermek
(Löcher) zimbalamak
(Fechten) (Hieb) celmek
(m. Stoff, Holz usw.) süslemek, tezyin etm., kaplamak, örtmek, iksa etm.
(Tennisball) avuta atmak; intr. l. (Pferd, Maultier usw.) cifte (od. kic) atmak; ciftelemek, tepmek
(Zeiger) hareket, inhiraf etm.; sapmak, bir tarafa meyletmek
(Pflanzen) filizlenmek; sürgün, kol vermek
(enden) (su veya bu suretle) neticelenmek
(zum Vorteil) lehine dönmek; kahir yüzünden lütuf görmek
(zum Unheil) basina belä kesilmek
(m. Händen und Füßen) debelenmek
(Wand) rutubet siz-mak
(Uhr) calmagi bitirmek; Möge es dir zum Fluch ~/ Haram olsun! 2gebend l. (P.) agir basan
kati, nihai; karar veya netice üzerinde kati bir suretle müessir olan; katt neticeyi temin eden (rey); (Mittel) en tesirli;£r isr~. Son söz onda.
ung/
jur. (e-r Erbschaft) mirasin reddi
(e-s Rechts) feragat, vazgecme

AUSSCHLEUDERN : German Turkish

disan firlatmak, püskürmek

AUSSCHLIESSEND : German Turkish

(einander) mütenakiz, celisik

AUSSCHLIEßEN : German Turkish

tr. l. (aussperren) kapiyi kaparken bir baskasini disarıda birakmak; kapiyi üstüne kapamak
(nicht zulassen) kabul etmemek; içine sokmamak; aralarına almamak; istisna etm., mani olm., disarı cikarmak
(Sport) diskalifiye etm. veya boykot etm.
(aus e-r Gemeinschaft) ihrac etm., tart etmek, cikarmak, iskat etm.; sich ~ (von) bse istirak etmemek; s.a. ausgeschlossen;

AUSSCHLIEßLICH : German Turkish

l. (unter Ausschluß von) haric olmak üzere
(lediglich) münhasiran, sirf, yalniz

AUSSCHLIEßLICHKEIT : German Turkish

f inhisar, istisnasizlik

AUSSCHLIEßUNG : German Turkish

s. Ausschluß
(e-s Richters) a) häkimin bizzat istinkäfi b) häkimin davaya bakmasi memnuiyeti

AUSSCHLUPF : German Turkish

m l. (für Tauben usw.) cikma deligi
ßg. kacma imkäni

AUSSCHLUß : German Turkish

m l. ret
haric kilma (od. birakma)
(Sport) diskalifikasyon veya boykot
ihrac, tart
disindalama; unter ~ (von) haric olmak üzere; unter ~ der Öffentlichkeit kapaii celse; alent olmayarak
stück n s. Spatium

AUSSCHLÄMMEN : German Turkish

camurunu temizlemek; balcigini almak; lave etm., lavaj yapmak

AUSSCHLÜPFEN : German Turkish

(yumurta v. s. den) cikmak

AUSSCHLÜRFEN : German Turkish

l. höpürdeterek icmek
flg. (genießen) lez-zetini cikarmak

AUSSCHMELZEN : German Turkish

tr. l. (Metalle) eritmek, izabe etm.
(durch Schmelzprozeß herausholen) eriterek cikarmak; intr. erimek

AUSSCHMIEREN : German Turkish

l. boslugu bir madde ile doldurmak meselä ziftlemek, kalafatlamak, katranlamak, macunlamak, harcia doldurmak; derzetmek
(Backform) bir kabin icini yaglamak
F (betrügen) aldatmak

AUSSCHMÜCKEN : German Turkish

l. süslemek, tezyin etm., ziynetlemek, beze-.mek, dekore etm., dekorlamak
(e-e Erzählung) güzel-le$tirmek; tellemek pullamak; zarafetle islemek
fig. büyütmek, mübalaga etm. ^ung/
süs, ziynet, tezyinat
dekor, donanma
isleme

AUSSCHNAUBEN : German Turkish

l. (Tiere) burnundan solumak
(P.) (sich die Nase) burnunu silmek, sümkürmek

AUSSCHNAUFEN : German Turkish

(a. sich ~) nefes almak; dinlenmek

AUSSCHNEIDEN : German Turkish

l. kesip almak (od. cikarmak)
(Bäume) budamak
(Ärmel) oymak
(am Hals) dekoltelemek; yakayi acmak
med. katetmek; kesip atmak; kökün-den cikarip atmak
(aus Papier) oyma (od. dekupaj) yapmak