German Turkish
PUNCTUM SALIENS : German Turkish
n esas (od. göze carpan) nokta; puf noktasi
PUNICA FIDES : German Turkish
Arnavut besasi
PUNIER : German Turkish
(in /) m: 2isch Pön; die Punischen Kriege pl. hist. Pön harpleri
PUNIKAZEEN : German Turkish
pl. bot. nargiller, rummaniye
PUNKT : German Turkish
m l. a.gr. nokta
(Tüpfelchen) benek, leke
(Stelle) nokta, yer
(Hinsicht) husus
(VertragsQ) madde
(Bewertungs^) puan. sayi
(Posten) H kalem
(Börse od. typ.) punto
(e-r Entwicklung) kerte, perese
(im Telegramm) stop
(schwacher) zaif
(-e pl.) (z.B. auf Stoffen) kum; der springende ^ s. punctum saliens. Bei diesem Problem haben wir vier
e zu unterscheiden. Bu meselenin dort feri vardir. 2 elf Uhr tarn saat onbir(-de); Jetzt mach aber e-n ~/ F Eh, artik dur bakaliml Atma Recep, din kardesiyiz! Ich will nur einige
e berühren. (Redner) Bundan yalniz birkac kalem bahsetmek istiyorum. ~ für ~ l. (durchnehmen) madde madde
(sich bestätigen) noktasi noktasina; in vielen
en bircok hususlarda; nach
en siegen (Sport) sayi hesabiyle (od. puania) yenmek
al.glas n (Optik) bir tarafi konkav ve digeri konveks olan göz-lük cami
bewertung / puanta]
PUNKTEN : German Turkish
eneklemek; gepunktet benekli, puanli, puantiye
ieren l. gr. noktalamak
med. b-ne ponksiyon yapmak
iert:
e Linie noktali cizgi Qier.nadel / med. ponksiyon ignesi 2ier.rädchen n disleri sivri tekerlekcik 2ion / med. ponksiyon
PUNKTMALEREI : German Turkish
s. Pointillismiis.
richter m (Sport) puantör
roller m vibro-masör
sieg m puan hesabiyle galibiyet
tabelle / (Sport) skor levhasi
um: Und damit ~/ Oldu bittil Vesseläml
ur / med. s.
ion.
Wertung / (Sport) puantaj
zahl /puan sayisi; skor; die gleiche ^ erreichen beraberce kalmak; yenisememek; kit olm
PUNSCH : German Turkish
m (Mischgetränk) punc
PUNZE : German Turkish
l. celik kalem; cakma
(Stahlstempel) damga kalibi ^en; 9ieren l. kakma isi yapmak
(Gold, Silber) ayar damgasini vurmak
PUP : German Turkish
m F osuruk, yellenme ^en F yellenmek
PUPILLE : German Turkish
an. gözbebe^i, hadeka
PUPPE : German Turkish
l. Kspz. ta§ bebek; bezden bebek; pupe
(Marionette) kukla
(Schneider0) manken
zo. nemfa, sü-feyre, krizalit; dudu hadis
(Getreidehaufen) tarlada ba^lanmis ekin demeti
V kiz
F süslü püslü kadin; las bebek gibi; bis in die
n F gayet uzun zaman; ifrat derecede
PUPPENDOKTOR : German Turkish
m F bebek tamircisi
gesicht n fig. burusuk-suz ve taze fakat mana ifade etmeyen yüz
spiel n kukla oyunu
Spieler m kuklaci
stube / Kspz. bebek odasi takimi
theater n kukla tiyatrosu
wagen m Kspz. bebek arabasi
PUR : German Turkish
l. (un vermischt) saf, safi, katiksiz, halis
(lauter, rein) sirf. sadece, tarn, münhasiran; Es war
er Zufall, daß
.. tesadüf eseri olarak
PURGATIV : German Turkish
müshil ° n müshil iläct ^or^unl n rel. araf
PURGIERDOM : German Turkish
m bot. geyikdikeni; karacah ^en l. müshil almak
(abführen) amel vermek; sürdürmek
körner pl. abdüsselätin, habbülmülök
kraut n bot. tesekkür (od. zofa) otu
mittel n müshil iläci
nuß / bot. kürkas; müshil hintfisti^i
winde / bot. l. mahmude, bingözotu, skamonya
jalapa
PURINZLEREN : German Turkish
temizlemek, sadelestirmek, tasfiye etm., özles-tirmek
PURITANER : German Turkish
(in/) m; ^isch Püriten
Ismus m Püritanizm
PURPUR : German Turkish
m l. erguvan rengi; firfir
(Mantel) erguvan renkli hiPat (od. kaftan) 9n; ^^ot erguvani, firfirt, mor; Er wurde purpurrot. Yüzü kipkirmizi kesildi.
weide / bot. erguvant sögüt; karasö^üt; tavu^ga
PURREN : German Turkish
F kanstirmak, kurcalamak
PURTSMUS : German Turkish
m l. ling. a) (in osmanischer Zeit) fasahatcilik b)(in kemaIistischerZeit) pürizm, tasfiyecilik, özlestirme-cilik
(Kunst) antmacilik
t m l. fasahatci
tasfiyeci, pürist, özlestirmeci °tlsch pürist
PURZEL : German Turkish
m sevimli kücük cocuk
bäum m perende, takla(-k), cumbalak; e-n ^ schlagen perende (od. takla) atmak; (unfreiwillig) ba§ asa^i düsmek ^n tepetaklak düsmek; e^lendirecek sekilde düsmek
PUSSELN : German Turkish
F ufak tefek isleri titizlikle görmek; kurcalamak
PUSTE : German Turkish
f F nefes, soluk; Mir ist die •~ ausgegangen, l. Nefesim kesildi.
Takatim kalmadi. mit guter — F (Sport) soluklu
kuchen m: Ja ~/ Ne gezerl Olmadil V: Nanay
PUSTEL : German Turkish
l. kabarcik, geceyanigi
(eitrige) cerahatli sivilce; ciban
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani