German Turkish
REMINISZENZ : German Turkish
hatira kinntisi; müphem tahattur; anim-sama; zur historischen ^ werden tarihe mal olm., (intikal etm., kansmak)
REMIS : German Turkish
Scha. kit, fit, kayyim; ^ spielen yenisememek
REMISE : German Turkish
z. va. arabalik; araba konan yer; garaj
REMITTIEREN : German Turkish
H geri göndermek
REMONTE : German Turkish
mil. fr. acemi beygir; remont
REMOULADE : German Turkish
(-nsauce) / bir nevi mayonez
REMPELN : German Turkish
F l. kästen carpmak
Fb. omuz ve kol ile itmek 0 n karambol(-aj)
REMUNERATION : German Turkish
l. (Sonderzulage) ikramiye
(Tagegelder) hakkihuzur
REN : German Turkish
n zo. ren geyi^i
RENAISSANCE : German Turkish
Rönesans (od. tntibah) devri; Uyanis ^agi
RENDANT : German Turkish
m muhasebeci veya kasadar
RENDEZVOUS : German Turkish
n teläki; müläkat yeri; randevu
RENEGAT : German Turkish
m pej. mürtet, dönme
RENEKLODE : German Turkish
s. Reineclaude
RENETTE : German Turkish
bir elma cesidi
RENITENT : German Turkish
dikkafali, serkes ^z / dikkafalilik, serkeslik
RENKE : German Turkish
(-n m) f zo. bir nevi sombaligi
RENKONTRE : German Turkish
n l. carpisma
mil. tesadüf muharebesi
RENNBAHN : German Turkish
l. yans meydani; kosu yolu; atalani; hipo-drom; yans pisti
(Auto2) otodrom
(Rad^) velodrom
boot n yans kayi^i; fita
einer m cifte (kayik, sandal); skif °en l. kosmak
(um die Wette) yansmak
tr. (stoßen) sokmak; auf und ab ~ telä§ icinde bir asagi bir yukan kosup durmak; mit den Köpfen gegeneinander ^ tokusmak; sich ein Loch in den Kopf^ kosarken kafasini delmek; j-m den Degen durch den Leib ^ kilicia b-nin karnini desmek
en n l. kosma
(Wett2) yans, kosu; totes ^ beraberce biten kosu; ein ^ laufen (Pferd) kosmak; das ~ machen l. (Sport) yansi kazanmak
fig. rakiplerini gölgede birakmak
er m (Pferd) yans atl
fahrer m yansci, kosucu; profesyonel bisikletci, moto-sikletci. otomobilci
Jacht / yans yati-pferd n yans atl
platz m s.
bahn.
rad n yans bisikleti
reiter m yans binicisi; cokey
Schlitten m bobsle
schuhe pl. spayks
Sport m yanscilik
stall m l. eküri
(Rennpferde) yans atlan
strecke / parkur: l. yans icin aynian mesafe
yans güzergähl
vögel pl.zo. bataklik kirlangicigiller
wagen m yan§ otomobili
zweier m iki cifte sandal
RENOMMEE : German Turkish
n söhret, san, tezkiye 2ieren (m. et.) bsle övün-mek; böbürlenmek, öttürmek kurulmak; palavra sik-mak; hol a^izdan atlp tutmak; a^zi ile asian tuttugunu söylemek 2iert söhretli, itibarli, maruf, meshur, tanmmis
ier.sucht / kabadayilik
ist m palavraci; yalanci pehlivan; kaba sogan; fiyakaci, farfara
RENOVIEREN : German Turkish
tazeiestirmek, yenilestirmek
RENTABEL : German Turkish
kärh, kazancli, istifadeli, verimli, randimanli, rantabi, yagli 2ilität / kärlilik, rantabilite; geringe ^ verimsizlik
RENTAMT : German Turkish
n (z.B. an Universität) muhasebecilik
RENTE : German Turkish
l. (Ertrag) gelir, irat, varidat
(Pension) emekli maasi
(Wertpapie^) rant
(Versicherungs^) sigorta parasi
(Pacht2) kira bedeli
en.versicherung / irat sigortasi
ier m rantiye; — sein faizle yasamak 2ieren sich
kär getirmek (od. birakmak)
RENTIERFLECHTE : German Turkish
en likeni
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani