Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ATNAB : Ottoman Turkish

(Tınâb. C.) Çadır ipleri. * Ağaç kökleri. * Tıb
Vücuttaki sinirler

ATOL : Ottoman Turkish

Mercan adası. Mercan iskeletlerinin birikmesiyle meydana gelmiş olan halka biçiminde ve ortasında bir göl bulunan adacık

ATOM : Ottoman Turkish

yun. Maddenin bölünemez en küçük parçası manasında eski çağ felsefesinde kullanılan bir tâbir, günümüze kadar gelmiş ve ilmî tabir olarak kalmıştır. Atom, maddenin bölünmez bir parçası değil, kendisi de daha küçük parçalardan yaratılmış çok küçük bir âlemdir. Dünyada, kâinatta ve atom âleminde hep aynı nizam hâkimdir. Bugün, dün olduğu gibi maddeci felsefe, maddenin mahiyetini anlamaktan âcizdir

ATR : Ottoman Turkish

İyi kokulu şeyler sürünmek

ATRAB : Ottoman Turkish

Oyunlar. Eğlenceler. Şenlik ve ferahlıklar

ATRAF : Ottoman Turkish

(Tarf ve Taraf. C.) Gözler. * Taraflar. Kenarlar

ATRAK : Ottoman Turkish

(Târık. C.) Gecegelen seyyahlar

ATRAR : Ottoman Turkish

(Turra. C.) Kenarlar, uçlar

ATRAS : Ottoman Turkish

(Tırs. C.) Yazılmış sayfalar

ATRESE : Ottoman Turkish

şiddetle ve zorla almak. * Gadap etmek

ATREŞ : Ottoman Turkish

Sağır, işitmeyen

ATRUK : Ottoman Turkish

(Tarik. C.) Tarikler, yollar

ATS : Ottoman Turkish

Aksırık. * Şafak sökme

ATSE : Ottoman Turkish

Aksırma, tek aksırık

ATT : Ottoman Turkish

Sözü tekrar tekrar söylemek

ATTAR : Ottoman Turkish

(Itr. dan) Güzel koku veya iğne iplik gibi şeyler satan

ATTAR : Ottoman Turkish

ıtriyat dükkanı, güzel koku satan adam

ATTAS : Ottoman Turkish

Devamlı aksıran

ATTAT : Ottoman Turkish

Çok bağırıp çağıran, gürültücü adam

ATV : Ottoman Turkish

El ile alıp yiyip içmek

ATVAD : Ottoman Turkish

(Tavd. C.) Dağlar

ATVAK : Ottoman Turkish

(Tavk. C.) Tasmalar. Gerdanlıklar, boyuna takılan mücevherler. * Tâkatler, kuvvetler. * Boyundaki halka çizgiler

ATVEL : Ottoman Turkish

(Tavil. den) Çok uzun

ATYAN : Ottoman Turkish

(Tîn. C.) Çamurlar, balçıklar

ATYEB : Ottoman Turkish

Pek güzel. Daha güzel