Ottoman Turkish
ATYEB-İ ME'KÜLÂT : Ottoman Turkish
Yiyeceklerin en güzeli. En güzel yiyecekler
ATYER : Ottoman Turkish
Çabuk uçan. Derhal kaybolan
ATYEŞ : Ottoman Turkish
Gayet tez uçar bir kuş
ATÂ : Ottoman Turkish
verme, lütuf, ihsan
ATÂLET : Ottoman Turkish
işsizlik, tembellik, durgunluk
ATÂYÂ : Ottoman Turkish
armağanlar, ihsanlar
ATÛB : Ottoman Turkish
İnatçı, muannid
ATÛD : Ottoman Turkish
(C: Atedân) Bir yaşında ve iyi beslenmiş oğlak
ATÛF : Ottoman Turkish
Çok acıyan, pek merhametli
ATÛFET : Ottoman Turkish
Şefkat. Çok merhametli oluş
ATÛH : Ottoman Turkish
Mâtuh. Bunak. Şuurunu kaybetmiş ihtiyar
ATÛM : Ottoman Turkish
Akşam vaktinin dışında sütünü vermeyen deve
ATÛS : Ottoman Turkish
Enfiye, aksırtıcı şey
ATIF : Ottoman Turkish
verme, yükleme, bağlama
ATIFET : Ottoman Turkish
Koruma, sevgi, Acıma. Şefkat. Esirgeme. * Hüsn-ü zan. Karşılıksız sevgi
ATIFET-KÂR : Ottoman Turkish
f. Esirgeyip muhafaza eden, gözetip koruyan
ATIM : Ottoman Turkish
t. Ateşli silahların boşaltılması, atılması. * Kurşun menzili, kurşunun gidebildiği, yetiştiği mesâfe. * Silahın bir defa atılması için lâzım gelen barut vesaire
ATIR : Ottoman Turkish
(Itr. dan) Güzel kokulu, ıtırlı. * Kokuları seven kimse
ATIS : Ottoman Turkish
Şafak. * Aksıran
ATŞ : Ottoman Turkish
Susuzluk. Susama
ATŞÂN : Ottoman Turkish
Susamış, teşne. Susuz
AV'AVE : Ottoman Turkish
Havlama, köpeğin havlaması. * Mc: Hezeyan, saçma sapan konuşma
AVA' : Ottoman Turkish
Alçak kimse. * Menazil-i kamerden bir menzildir ve beş yıldızlıdır
AVABİS : Ottoman Turkish
Müdhiş, çetin günler. * Yüzü abûs kimseler
AVACİM : Ottoman Turkish
Dişler
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani