Ottoman Turkish
AVAD : Ottoman Turkish
Ud çalan kimse
AVADANCI : Ottoman Turkish
Tar: Osmanlı sarayında bir hademe sınıfı
AVADİ : Ottoman Turkish
(Adiye. C.) Zulmedenler, zâlimler
AVAH : Ottoman Turkish
Eyvah, yazık! gibi teessüf ifâdeleri. * Rızık, kısmet, nasib. (Bak: Evvâh)
AVAİD : Ottoman Turkish
(Âide. C.) İratlar, gelirler. Aidat. * Tahsisât
AVAİK : Ottoman Turkish
(Âika. C.) Mânialar. Engeller. Müşküller. * Nuh (A.S.) Kavminin sonradan taptıkları bir put ismi
AVAKIB : Ottoman Turkish
(Akibet. C.) Encamlar. Akibetler. Sonlar
AVAKIB-I AHVÂL : Ottoman Turkish
Durumların neticesi, hâllerin sonu
AVAKIB-I UMUR : Ottoman Turkish
İşlerin neticesi
AVAKIR : Ottoman Turkish
(Akıra. C.) Fakirler, yoksullar. * Kısırlar, verimsiz olanlar. * Kudurmuş olanlar
AVAL : Ottoman Turkish
Sersemlik derecesinde saf olma, bönlük
AVALİM : Ottoman Turkish
(Âlem. C.) Âlemler. Cihanlar
AVALÎ : Ottoman Turkish
Büyük ve sayılı kimseler. Büyükler. Yüceler. * Medine etrafındaki semtler
AVAM : Ottoman Turkish
Halktan ilmi irfanı kıt olan kimse. Okuyup yazması az olan. Fakirler sınıfından. * Tas
Hakikata tam erememiş, tevhidin derin hakikatlarından haberi olmayan. * Halkın ekseriyeti
AVAM : Ottoman Turkish
ilimsiz, sıradan kimse
AVAM-FİRİB : Ottoman Turkish
f. Halkın hoşuna gidecek tarzda hareket eden, halkı avlıyan, demagog
AVAM-PERESTANE : Ottoman Turkish
f. Avam kimselere yakışır şekilde. * Şiddetli halk taraftarı olan birine yakışır sûrette
AVAM-PESEND : Ottoman Turkish
f. Halk tarafından beğenilecek olan şey
AVAMİL : Ottoman Turkish
"(Amil. C.) Sebepler. * Ayaklar. * Valiler. Hâkimler. * Gr: Arabçada kelime sonlarının okunuşuna te'sir eden hususları öğreten ilim ve ona dâir kitab. * Birgivi Hazretlerinin ""Nahiv"" ilmine dâir olan kitabının ismi."
AVAN : Ottoman Turkish
Anlar. Zamanlar. Vakitler
AVAN-I TEKÂMÜL : Ottoman Turkish
Tekâmül, olgunlaşma ve terakki zamanları
AVANE : Ottoman Turkish
Uzun hurma ağacı
AVANİ : Ottoman Turkish
"Kapkacak, yemek takımları. * ""Beni koru, hıfzeyle"" meâlinde dua."
AVANS : Ottoman Turkish
Fr. İlerideki bir alacağa mahsuben önceden verilen para
AVAR : Ottoman Turkish
Ayıp, kusur, eksiklik. Fesad
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani