Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
LİBAB : Ottoman Turkish

(Lebib. C.) Akıllılar, zeki kimseler

LİBAN : Ottoman Turkish

Kadın sütü, insan sütü. * Süt emzirme

LİBAS : Ottoman Turkish

Giyilecek şey. Elbise. * Karı ve koca. * Mc: İctima'. * Şübhe kabul eden söz

LİBAS : Ottoman Turkish

elbise

LİBAS-I FERSUDE : Ottoman Turkish

Eskimiş elbise

LİBAS-I TAKVA : Ottoman Turkish

Takva elbisesi. Sâlih ameller

LİBAÇE : Ottoman Turkish

f. Elbise, libâs

LİBD : Ottoman Turkish

(C.: Lübud) Yün. * Keçe

LİBERAL : Ottoman Turkish

Fr. Ferdî hürriyet lehinde, hürriyete elverişli. Ferdî teşebbüs ve hürriyet haklarını korumak için en iyi vasıta, devletin salâhiyyetlerini mümkün olduğu kadar tahdid etmek fikri. Rusya'daki dinsiz sosyalistliğin zıddı. (Bak: Sosyalizm)

LİBERAL : Ottoman Turkish

kişi hürriyetine önem veren

LİBS : Ottoman Turkish

Kâbe-i Muazzama'ya örtülen örtü

LİBSE : Ottoman Turkish

Elbise giyme. Giyiş

LİCAC : Ottoman Turkish

İnat ve düşmanlığı devam ettirme. Hasımlığı sürdürme

LİCAF : Ottoman Turkish

Kapının üst eşiği

LİCAM : Ottoman Turkish

(Ligâm) f. Dizgin. Gem

LİDAD : Ottoman Turkish

Husumet etme. Dâvacı olma

LİDAM : Ottoman Turkish

Eski elbiseye yapılan yama

LİDER : Ottoman Turkish

Şef. Başkan. Siyasi bir topluluğun başı

LİECLİLLAH : Ottoman Turkish

yalnız Allah için

LİF : Ottoman Turkish

Hurma çöpü

LİFA' : Ottoman Turkish

Örtünecek nesne. Yorgan

LİFAFE : Ottoman Turkish

(C.: Lefâif) Sargı. * Kefen. Ölünün sarıldığı bez katlarının herbiri. * Bazı çiçeklerin etrafını çeviren değişik yapraklar

LİFAM : Ottoman Turkish

Eskiden kadınların burun örtüsü

LİFF : Ottoman Turkish

(C: Elfâf) Sıklığından yanındaki ağaca girmiş ve dolaşmış olan ağaç

LİFT : Ottoman Turkish

Şalgam. * Parça, bölük