Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
LÂKELÂM : Ottoman Turkish

Hiçbir diyecek yok

LÂKİN : Ottoman Turkish

Amma. Fakat. Ancak. şu kadar var ki

LÂKİN : Ottoman Turkish

ama, fakat

LÂKİNNE : Ottoman Turkish

İstidrak edatıdır. İdrak istemek, anlamak istemek edatıdır ve bulunduğu kelimede bir şeyin anlamak istendiğini bildirir. Evvelki sözden neş'et eden bir tevehhümü kaldırmak için kullanılır. (Bak: İnne)

LÂKİTA : Ottoman Turkish

uluntu

LÂKİŞE : Ottoman Turkish

Tutmaç aşı

LÂKIH : Ottoman Turkish

(C: Levâkıh) Ağaca su yürüten rüzgâr. * Yağmur yağdıran rüzgâr. * Karnında yavrusu olan hamile deve

LÂKIS : Ottoman Turkish

Kötüleyici ve ayıplayıcı kimse

LÂL : Ottoman Turkish

f. Dilsiz. Söz söyleyemiyen

LÂL : Ottoman Turkish

dilsiz

LÂL Ü EBKEM : Ottoman Turkish

Şaşa kalmış. Sükuta mecbur olmuş. Susmuş

LÂLEZÂR : Ottoman Turkish

lâle bahçesi

LÂM : Ottoman Turkish

Kur'ân alfabesinde yirmialtıncı harf olup, ebcedi değeri otuzdur

LÂM-UL ÂKIBET : Ottoman Turkish

Neticeyi, âkibeti bildiren lâm

LÂM-UT-TA'LİL : Ottoman Turkish

İllet ve sebeb bildiren lâm'dır

LÂM-UT-TAKVİYE : Ottoman Turkish

Takviye lam'ı. Bu harf Arabçada ve yerine ve mânâsına da kullanılır

LÂM-UZ-ZARFİYE : Ottoman Turkish

Zaman bildiren lâm

LÂM-ÜT-TAHSİS VE TEMELLÜK : Ottoman Turkish

Ait olma ve sâhib bulunmayı bildirir. (Bak: Li)

LÂM-I CER : Ottoman Turkish

"Kelimeyi cerreden lâm harfi. Kelimenin sonunu ""i"" diye okutur. Lillâhi, Lieclillâhi'de olduğu gibi. İstihkak ve ihtisas, has ve müstehak ve zarfiyyet, illet mânâsını verir."

LÂM-I TA'RİF VEYA LÂM-I İSTİĞRAK : Ottoman Turkish

"Kelimenin mânâsını umuma teşmil ettiği için, istiğrak mânâsı verilir. El-i istiğrak veya harf-i ta'rif de denir. Meselâ: Hamd kelimesi herhangi bir hamdi ifâde ettiği halde; El-Hamd dediğimiz zaman her ne kadar hamd varsa, bütün hamd ve senâlar mânâsına gelir. Bu, harf-i ta'rif ile olur. Harf-i ta'rif bir kelimeyi belirsiz halden belirli hâle koyar. Muayyeniyyet mânâsını verir. Bunlar elif ve lâm harflerinden teşekkül eder. El-Mekteb'de olduğu gibi. Mekteb herhangi bir mektebdir. El-Mekteb dendiğinde bizce muayyen, belli olan bir mekteb mânâsını ifade eder. Başına harf-i ta'rif gelen kelimeden tenvin kalkar. Nekre iken ma'rife olur."

LÂMEHALE : Ottoman Turkish

Hilesiz. * Çaresiz, imkânsız, ister istemez

LÂMEŞRU : Ottoman Turkish

Meşru olmayan, şeriata uymayan, umumi nizam harici

LÂMEŞRÛ : Ottoman Turkish

yasak

LÂMİ' : Ottoman Turkish

Parlak. Parlayan

LÂMİ-ÜN NUR : Ottoman Turkish

Nur saçarak parlıyan