Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MEDİD : Ottoman Turkish

Devamlı. Çok uzun süren. * Uzatılmış. Çekilmiş

MEDİH : Ottoman Turkish

övme

MEDİHA : Ottoman Turkish

Medih için yazılan kaside, övme

MEDİHAGÛ : Ottoman Turkish

f. Medheden, öven

MEDİHASENC : Ottoman Turkish

f. Medihnâme yazan, övücü yazılar yazan

MEDİNE : Ottoman Turkish

"Şehir. * Hicazda Hz. Peygamberin (A.S.M.) türbesi bulunan şehirdir. Buranın İslâmiyyetten evvel ismi ""Yesrib"" idi."

MEDİNE-İ MÜNEVVERE : Ottoman Turkish

Nurlu, nurlanmış şehir

MEDİNE-İ SELÂM : Ottoman Turkish

Bağdat şehri

MEDİNET-ÜN NEBİ : Ottoman Turkish

Eski ismi Yesrib olan ve Peygamberimiz Hz. Muhammedin (A.S.M.) türbesinin bulunduğu Medine şehri

MEDKUK : Ottoman Turkish

Döğülmüş, toz hâline getirilmiş

MEDL : Ottoman Turkish

Zayıf, yeyni kimse

MEDLEBE : Ottoman Turkish

Çınarlık

MEDLUL : Ottoman Turkish

Delâlet olunan. Gösterilen. * Mânâ. Meâl. Mefhum. Delil getirilen şey. Bir kelime veya bir işâretten anlaşılan

MEDLULİYYET : Ottoman Turkish

İşâret ve delil olma hâli

MEDLÛL : Ottoman Turkish

kendisine delil getirilen, mânâ, anlatılan

MEDLÛLİYET : Ottoman Turkish

kendisine delil getirilme

MEDMA' : Ottoman Turkish

(C.: Medâmi') Göz. Ayn. * Gözyaşı

MEDMEC : Ottoman Turkish

Kadeh

MEDMUM : Ottoman Turkish

Kırmızı renkli olan. * Dolu, dolmuş

MEDN : Ottoman Turkish

Durmak, ikamet

MEDR : Ottoman Turkish

Havuzun içini sıvamak. * Düzmek

MEDRAA : Ottoman Turkish

Ferâce, kaftan, çarşaf

MEDREC(E) : Ottoman Turkish

(C.: Medâric) Basamaklı yol. Merdiven. * Meslek. * Tarikat. * Dar yol. Dağ yolu

MEDRESE : Ottoman Turkish

(Ders. den) Ders görülen yer. Ders okutulan yer. İslâmi ilimleri okuyan talebelerin yatıp kalktıkları ve tahsil için çalıştıkları vakıf odalarının bulunduğu binâ

MEDRESE : Ottoman Turkish

dershane, okul