Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MEFRUGÜN BİH : Ottoman Turkish

Bir kimseye bırakılan şey

MEFRUGÜN LEH : Ottoman Turkish

Kendisine bir şeyin mülkiyeti ve tasarruf hakkı bırakılmış olan kimse

MEFRUK : Ottoman Turkish

Bölünmüş, ayrılmış tefrik edilmiş

MEFRUZ : Ottoman Turkish

İftira olunmuş, ayrılmış, bölünmüş

MEFRUZ-ÜL EDÂ : Ottoman Turkish

Edâ edilmesi, ödenmesi farz olmuş

MEFRUŞ : Ottoman Turkish

Döşenmiş, ferş olunmuş, serilmiş. * Nikâhlı karı

MEFRUŞAT : Ottoman Turkish

(Ferş. ten) Ev döşemeğe yarayan şeyler. Kilim, halı v.s

MEFRUŞAT-I BEYTİYE : Ottoman Turkish

Ev eşyası

MEFRÛŞ : Ottoman Turkish

döşeli

MEFSAH : Ottoman Turkish

Bozma. * Feshedecek, bozacak yer

MEFSAKA : Ottoman Turkish

(Fısk. dan) Günah işlenen yer

MEFSEDET : Ottoman Turkish

Bozukluk, fenâlık, fesatçılık. Münâfıklık

MEFSEDET : Ottoman Turkish

fesatlık, bozukluk

MEFSİL : Ottoman Turkish

(C: Mefâsıl) Her âzada olan ek yerleri. Mafsal

MEFSUD : Ottoman Turkish

Kendinden kan alınmış kimse

MEFSUH : Ottoman Turkish

Hükümsüz bırakılmış. Yürürlükten kaldırılmış. Battal edilmiş

MEFSUHİYET : Ottoman Turkish

Mefsuhluk. Yürürlükten kaldırılma hâli. Hükümsüzlük

MEFSÛH : Ottoman Turkish

hükmü kaldırılan

MEFTAH : Ottoman Turkish

Hazine

MEFTUH : Ottoman Turkish

Açılmış. Fethedilmiş. * Ele geçirilmiş, zabtedilmiş. * Gr: Fethalı (üstünlü) okunan harf

MEFTUHANE : Ottoman Turkish

f. Başlangıç için verilen ziyâfet. Bir kitabı okumaya veya yeni bir derse başlarken, talebelere hocası tarafından verilen başlama ziyafeti

MEFTUK : Ottoman Turkish

Fıtıklı

MEFTUL : Ottoman Turkish

(Fetl. den) Bükülmüş, kıvrılmış. Fitil hâline getirilmiş

MEFTUM : Ottoman Turkish

Sütten ve memeden kesilmiş çocuk

MEFTUN : Ottoman Turkish

Fitne ve belâya tutulmuş olan. Âşık. Mecnun. * Cünun. Fitne