Ottoman Turkish
BA'L : Ottoman Turkish
(C.: Buûl) Cahiliyet devrine mahsus bir put. Güneş Tanrısı. * Karıkocadan herbiri. * Yılda bir kez yağmur yağan yüksek yer. * Hayret. * Zaaf, zayıflık
BA'LE : Ottoman Turkish
Erkeğin karısı, zevce
BA'S : Ottoman Turkish
Gönderme, gönderilme. * Cenab-ı Hakk'ın peygamber göndermesi. * Diriliş. Yeniden diriltme. İhyâ. * Uykudan uyandırma
BA'S-İ ENBİYA : Ottoman Turkish
f. Peygamberlerin gönderilmesi
BA'S-UL EMVAT : Ottoman Turkish
Ölmüşlerin dirilmesi
BA'S-Ü BA'D-EL MEVT : Ottoman Turkish
Öldükten sonra tekrar dirilmek, diriltmek. (Bak: Ahiret)
BA'SERET : Ottoman Turkish
Dikkatle teftiş etme. * Keşif ve istihrac etme. * Perâkende edip dağıtma. * İnkılâb. Karıştırma. Bulandırma. * Meydana çıkma. * Kirli leke
BA'Z : Ottoman Turkish
Bir şeyin bir kısmı. Bir parça. Bâzısı. Biraz
BA'ZİYET : Ottoman Turkish
Bazılarına âit oluş. Herkese âit olmama. Herkesle alâkalı olmama. Bir şeyin bir kısmı ve bir miktarı
BA-ANKİ : Ottoman Turkish
Şu sûretle ki, o şartla ki
BA-ASAM : Ottoman Turkish
Günahlarla
BA-BERAT : Ottoman Turkish
Berat ile
BA-DAD : Ottoman Turkish
f. Adaletli, âdil, sâdık, doğru
BA-HEM : Ottoman Turkish
"f. Birlikte. Beraber. (Arabçadaki ""Maa"" mânasına)"
BA-JURNAL : Ottoman Turkish
Zabıt varakası ile
BA-RENG : Ottoman Turkish
f. Renkli
BA-SAFA : Ottoman Turkish
Safalı. Safa ile
BA-SAMAN : Ottoman Turkish
f. Varlıklı, zengin. * Düzenli, tertipli, düzgün
BA-SAVAB : Ottoman Turkish
Doğruca, doğrulukla
BA-VEHİM : Ottoman Turkish
Vehim ile, şüphe ile
BA-VEKAR : Ottoman Turkish
Ciddi, vakarlı, ağırbaşlı
BAAD : Ottoman Turkish
Helâk olmak
BAAS : Ottoman Turkish
(Bak: Ba's)
BAB HARCI : Ottoman Turkish
Mahkemelerde kadıların, naiblerin, mal ve mukataa kalemlerinde bulunan memurların aldıkları bir nevi harç
BAB(A) : Ottoman Turkish
f. Evlat sahibi erkek. Ata, ecdat. * Gemi halatlarının bağlandığı yer. * İnşaatta ağırlıkların bindirildiği direk. * Mânevi rehber, şeyh. * Bektaşi şeyhi. * Hayırhah ve muhterem. * Daha çok zencilerde olan bir hastalık cinsi.Aile reisi babadır. Babanın hayatta en büyük eseri, yetiştireceği hayırlı evlâttır. Evlâdın yaptığı hayır ve sevap işleri, onu yetiştiren babanın amel defterine de geçer. Her baba çocuğunu müslüman olarak yetiştirmekle görevlidir. Evlâd da dine aykırı olmayan emirlerini saygı ile yerine getirmekle yükümlüdür. İslâm ailesinde baba-evlat ilişkisi sadece bu dünya hayatıyla sınırlı değildir. Ebedi âlemde de devam edeceği esasına göre olur
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani