Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
BAHŞ : Ottoman Turkish

ağış, verme

BAHŞ-I KALENDERÎ : Ottoman Turkish

Cömertçe ihsan yapma, dağıtma

BAHŞAYENDE : Ottoman Turkish

f. Bağışlayıcı, afvedici

BAHŞAYİŞ : Ottoman Turkish

f. Bağışlayış. İhsan. İhsan etmek. Afv. Atiyye

BAHŞENDE : Ottoman Turkish

f. Bağışlayan, ihsan eden. Afveden

BAHŞİŞ : Ottoman Turkish

f. Lütfedip verilen para. Fazladan, iyilik olsun diye verilen. İhsan. Hediye, mükâfat

BAHŞÛDE : Ottoman Turkish

f. Bağışlanmış, verilmiş. * Afvedilmiş

BAİD : Ottoman Turkish

(Bu'd. dan) Uzak. Irak. * Umulmadık

BAİD-ÜL İHTİMÂL : Ottoman Turkish

İhtimalden uzak

BAİKA : Ottoman Turkish

(C.: Bevâik) Belâ, felâket, musibet

BAİM : Ottoman Turkish

Heykel, put, sanem. * Bön adam, câhil kimse

BAİN : Ottoman Turkish

Dibi geniş olan bostan kuyusu. Geniş dipli kuyu. (Bak: Bâyin)

BAİR : Ottoman Turkish

Şaşkın, şaşırmış. Perişan durumlu

BAİRE : Ottoman Turkish

Sürülmemiş, ekilmemiş, sert toprak

BAİS : Ottoman Turkish

(Ba's. dan) Gönderen. Sebeb olan. İcab ettiren. * Yeniden yaratan. Ölüleri tekrar dirilten. * Peygamber gönderen (Allah C.C.)

BAİS : Ottoman Turkish

sebep

BAİS-İ MESERRET : Ottoman Turkish

Sevinmeye sebep olan, sevinç sebebi

BAİS-İ SÜR'AT : Ottoman Turkish

Hızlı gitmesine, sür'atli olmasına sebeb olan

BAJ : Ottoman Turkish

f. Haraç. Gümrük parası

BAJ-BÂN : Ottoman Turkish

f. Haraççı, gümrükçü

BAK' : Ottoman Turkish

Geniş olmak, büyük olmak

BAK'Â : Ottoman Turkish

Siyah beyaz alacalı koyun. * Belde ismi. * Ucuzluk ve biraz kıtlık olan yıl

BAKALORYA : Ottoman Turkish

Fr. Lise tahsilinden sonra imtihan neticesi kazanılan olgunluk. Olgunluk imtihanı ve diploması

BAKAN : Ottoman Turkish

(Bak: Nâzır)

BAKAR : Ottoman Turkish

(C.: Bukur-Bikar) Öküz. Dana. Sığır.(Bakr, yarmak demek olduğundan, bu hayvan dahi toprağı sürüp yarmak için kullanılması itibariyle bu isim verilmiştir. E.T.)