Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
BERİT : Ottoman Turkish

(C.: Berâyıt) Halk, beriyye

BERİYYE : Ottoman Turkish

Halk. Mahlûk. İnsan. * Sahra. Çöl. * Kır

BERJ : Ottoman Turkish

f. Kuvvetli kasırga. Su girdabı

BERK : Ottoman Turkish

Şimşek çakması. Parlama.* Yıldırım. * Zinetlenme, süslenme. * Tas: Tecelli-i İlâhiye ile kurbiyyete mazhariyyet. * Ahmak olmak

BERK : Ottoman Turkish

şimşek

BERK-ASA : Ottoman Turkish

f. şimşek gibi parlak

BERK-EFŞAN : Ottoman Turkish

f. şimşek saçan

BERK-ENDAZ : Ottoman Turkish

f. Parlayıcı, parıldayıcı.BERKENDE
f. Koparılmış, sökülmüş, kökünden çıkarılıp atılmış

BERK-İ BASAR : Ottoman Turkish

Gözün şimşek çakması. * Birdenbire tepesinde çakan şimşekten mâruz olduğu dehşet ve şiddet hâlinden mecaz olarak, ansızın başına gelen mühlik hâdisenin şiddetli âlâm ve ıztırabıyla dehşet ve hayret içinde duyulan keskin intibahı ifade eder. (E.T.)

BERK-İ HÂTIF : Ottoman Turkish

Kapıp götüren veya göz kamaştıran şimşek

BERK-İ SÜYUF : Ottoman Turkish

Kılıçların şimşeği, kılıç korkusu

BERK-ÂSÂ : Ottoman Turkish

şimşek gibi. Berk gibi

BERKA' : Ottoman Turkish

(Bak: Burku)

BERKAA : Ottoman Turkish

Dört ayak üstüne durmak

BERKAN : Ottoman Turkish

Parıldama. * Volkan

BERKARAR : Ottoman Turkish

Kararlı. Yerleşmiş. Devamlı

BERKARAR : Ottoman Turkish

kararlı

BERKATA : Ottoman Turkish

Birbirine yakın olan adım

BERKAŞ(A) : Ottoman Turkish

Nakşetmek, nakışlamak

BERKENAR : Ottoman Turkish

f. Hâşiye. Kenara yazılan yazı. Kenarda

BERKEŞİDE : Ottoman Turkish

f. Kınından çıkarılmış, sıyırılmış, çıkarılmış.* Mc: İlerletilmiş, çekilip meydana getirilmiş. BERKİYYE
Şimşek gibi. Şimşeğe âit. Elektrik. Telgraf

BERKİ' : Ottoman Turkish

Yedinci kat gök

BERKU' : Ottoman Turkish

Yüz örtüsü. Peçe

BERKUK : Ottoman Turkish

Şeftali, kayısı, zerdali

BERKÂSÂ : Ottoman Turkish

şimşek gibi