Ottoman Turkish
ADEMİYET : Ottoman Turkish
yokluk
ADEMNÜMA : Ottoman Turkish
yokluk gösteren
ADEMÂLÛD : Ottoman Turkish
yoklukla karışık
ADEMÎ : Ottoman Turkish
Yokluğa ait. Ademle ilgili (Bak: Vukuât)
ADEMÎ : Ottoman Turkish
yoklukla ilgili, olmama
ADER : Ottoman Turkish
Çok su
ADES : Ottoman Turkish
(C. Adâs) Mercimek
ADESE : Ottoman Turkish
Mercimek. * Mercek. Uzağı yakın veya yakını uzakta görmeğe yarayan dürbün veya mikroskop camı
ADESE : Ottoman Turkish
mercek
ADESE-İ AYNİYYE : Ottoman Turkish
Gözleme merceği
ADESE-İ MÜTEKARİB : Ottoman Turkish
Yakınlaştıran mercek
ADESÎ : Ottoman Turkish
Mercimeğe benziyen şey
ADETEN : Ottoman Turkish
Görenek şekliyle, âdet olarak
ADETÂ : Ottoman Turkish
Âdet olduğu üzere, her vakitki gibi, alelâde. Bayağı surette, âdi bir suretle. Düpedüz
ADEVÂN (ADV) : Ottoman Turkish
Sür'atle koşmak
ADF : Ottoman Turkish
Yemek
ADGÂS : Ottoman Turkish
(Dags. C.) Desteler, demetler. * Karışık rüyalar. * Karışık söylentiler
ADGÂSU AHLÂM : Ottoman Turkish
Karışık rüyâlar. Tâbire değmeyen rüyâlar
ADHAM : Ottoman Turkish
Yoğun, kaba. * İri cüsseli adam
ADHÂ : Ottoman Turkish
Kurbanlar. Kuşluk vakti kesilen kurbanlar. Kuşluk vakti. (Bak: Îd)
ADİD : Ottoman Turkish
Hasım. * Arkadaş. * Isırma. Bir ısırımlık lokma. (Bak: Adûd)
ADİHE : Ottoman Turkish
Bühtan, yalan
ADİL : Ottoman Turkish
Eş, denk, akran, benzeri. Ölçüde, miktarda eşit olan
ADK : Ottoman Turkish
Vurmak, darp
ADL : Ottoman Turkish
Mâni olmak. Men etmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani