Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
BİNNİHAYE : Ottoman Turkish

Sonuna kadar. Sonsuz

BİNNİSBE : Ottoman Turkish

oranla

BİNNİYET : Ottoman Turkish

Kastederek. Niyetle

BİNNİYET : Ottoman Turkish

niyetle

BİNNİYYE : Ottoman Turkish

niyetle

BİNSAR : Ottoman Turkish

(Binsır) Serçe parmakla orta parmak arasındaki parmak. Yüzük parmağı

BİNT : Ottoman Turkish

"Kız. Kızı. ""Fâtıma bint-i Resûl-i Ekrem (A.S.M.): Resûl-i Ekrem'in (A.S.M.) kızı Fâtıma (R.A.)"""

BİNT : Ottoman Turkish

kız

BİNT-İ LEBUN : Ottoman Turkish

Üç yaşına girmiş dişi deve

BİNT-İ MEHAD : Ottoman Turkish

İki yaşına girmiş olan dişi deve

BİNT-ÜL KEREM : Ottoman Turkish

şarap, hamr

BİNT-ÜL MENİYYE : Ottoman Turkish

Ölüm, vefat, mevt

BİNT-ÜL-FİKİR : Ottoman Turkish

Düşünce mahsulü

BİNÂ : Ottoman Turkish

ev, yapı

BİNÂEN : Ottoman Turkish

den dolayı, bu sebepten. Mebni ve müstenid olarak. Dayanarak

BİNÂEN : Ottoman Turkish

dayanarak, bu sebeple

BİNÂENALEYH : Ottoman Turkish

Bunun üzerine, ondan dolayı

BİNÂENALÂHAZA : Ottoman Turkish

Bundan dolayı. Buna binaen

BİNÂENALÂHÂZÂ : Ottoman Turkish

unun üzerine, bundan dolayı

BİNÂİMECHÛL : Ottoman Turkish

öznesi belirsiz fiil

BİNÎ : Ottoman Turkish

f. Burun. (İnsan ve deniz için kullanılır.) * Dağ tepesi. * Zirve, uç nokta. * Yayın ele alınan kısmının ucu. * Görürlük, görmeklik

BİR GÛNA : Ottoman Turkish

Hiçbir suretle. Bir suretle. Bir türlü

BİR'İS : Ottoman Turkish

Sütlü deve

BİRA : Ottoman Turkish

(Felemenkçe) İçinde alkol bulunan ve bu sebeple haram olan bir cins içki

BİRABBİ : Ottoman Turkish

Rabbimle, Rabbime