Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
TEZYİN : Ottoman Turkish

süsleme

TEZYİNÂT : Ottoman Turkish

Süsler. Ziynetler

TEZYİNÂT : Ottoman Turkish

süsler, süslemeler

TEZYİNÂT-I LAFZİYYE : Ottoman Turkish

(Muhassınat-ı lafziyye de denir. İlm-i Bediin iki bölümünden ikinci bölümüdür. ) Kelâmın lafzında olan ve göze hitab eden edebî san'atlar. Cinas, seci' gibi

TEZÂD : Ottoman Turkish

zıtlık, aykırılık

TEZÂDÎ : Ottoman Turkish

tezatla ilgili

TEZÂHÜM : Ottoman Turkish

sıkışma, yığılma

TEZÂHÜR : Ottoman Turkish

elirme, görünme

TEZÂHÜRÂT : Ottoman Turkish

görünmeler, gösterişler

TEZÂUF : Ottoman Turkish

kat kat oluş

TEZÂYÜD : Ottoman Turkish

ziyadeleşme, artma

TEÂLÂ : Ottoman Turkish

namı büyük

TEÂLÎ : Ottoman Turkish

yücelme

TEÂMÎ : Ottoman Turkish

anlamaz gibi görünme

TEÂMÜL : Ottoman Turkish

alışılmış biçim

TEÂNUK : Ottoman Turkish

sarılma

TEÂRUZ : Ottoman Turkish

zıtlık, zıtlaşma

TEÂRUZAN : Ottoman Turkish

zıtlaşarak

TEÂTİ : Ottoman Turkish

alıp verme

TEÂVÜN : Ottoman Turkish

yardımlaşma

TEŞ'İB : Ottoman Turkish

(C: Teş'ibât) Şubelere ayırma, dallandırma

TEŞ'İL : Ottoman Turkish

(Şu'l. den) Parlatma. Tutuşturma, alevlendirme

TEŞA'U' : Ottoman Turkish

Fiz: Işığın merkezden etrafa doğru dalgalanması

TEŞA'UB : Ottoman Turkish

Perâkende ve kol kol olup bölükler ve şubeler sahibi olma. * Bozuk bir şeyin düzelmesi. * Iraklaşmak

TEŞA'UB-U AKVAM : Ottoman Turkish

Kavimlerin kısım kısım, şube şube olması