Ottoman Turkish
Ottoman Turkish
TEŞZİB : Ottoman Turkish
Ağaç budamak
TEŞÂBÜH : Ottoman Turkish
irbirine benzeme, benzerlik
TEŞÂUB : Ottoman Turkish
şube şube olma
TEŞÂUR : Ottoman Turkish
şairlik taslama
TEŞÊÜM : Ottoman Turkish
kötüye yorma
THALİK : Ottoman Turkish
asma, geciktirme
TİBA' : Ottoman Turkish
Birbiri ardınca olmak. Peşpeşe bulunmak
TİBN (TEBN) : Ottoman Turkish
Kuru ekin sapı. Saman. * Yirmi kişiyi doyuran büyük kap
TİBNÎ : Ottoman Turkish
Saman renkli
TİBR : Ottoman Turkish
Altın parçası. Altın ve gümüş tozu
TİBRAK : Ottoman Turkish
Bıçak
TİBYAN : Ottoman Turkish
Açık ifade ile beyan etme. Açıklama. * Meşhur bir Kur'ân tefsirinin adı
TİBYAN : Ottoman Turkish
eyan etme, açıklama
TİCANÎ : Ottoman Turkish
Kuzey Afrikada, hicri 1200 tarihlerinde Ahmed Ticanî adında bir şahıs tarafından kurulan bir tarikattır
TİCARET : Ottoman Turkish
Alım-Satım
TİCARETGÂH : Ottoman Turkish
f. Ticaret yapılan yer, ticaret yeri
TİCARETHÂNE : Ottoman Turkish
f. Ticaret yeri. Ticaret edilen yer
TİCARÎ : Ottoman Turkish
(Ticariyye) Ticaretle ilgili, ticarete ait
TİCFAF : Ottoman Turkish
(C.: Tecâfif) Zırh
TİCVAL : Ottoman Turkish
Memleket seyredip dolaşmak, gezmek
TİCÂRET : Ottoman Turkish
alım satım işi
TİCÂRETGÂH : Ottoman Turkish
alım satım yeri
TİFFAN : Ottoman Turkish
Her nesnenin vakti
TİFLİS : Ottoman Turkish
Gürcistanda bir şehir
TİH : Ottoman Turkish
Gülen kimsenin gülerken çıkardığı ses
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani