Ottoman Turkish
Ottoman Turkish
TUVAR : Ottoman Turkish
Evin çevre yanı
TUVEYRAT : Ottoman Turkish
Kuşçuklar, küçük kuşlar
TUVEYS : Ottoman Turkish
Küçük tavus kuşu
TUVMAR : Ottoman Turkish
(C.: Tevâmir) Uzun dürülmüş nesne
TUVT : Ottoman Turkish
Lüle ağzına takılan pamuk parçası. * Pamuk. * Uzun
TUVVEL : Ottoman Turkish
Ayakları uzun olan bir cins su kuşu
TUVÂ : Ottoman Turkish
övülmüş
TUYUF : Ottoman Turkish
(Tayf. C.) Korkudan dolayı karanlıkta görünen hayâller. * Uykuda iken görünen hayâller
TUYUR : Ottoman Turkish
Birbiri ardınca iade etmek, peşpeşe geri çevirmek. Tekrarlamak
TUYÛR : Ottoman Turkish
kuşlar
TUĞRA : Ottoman Turkish
padişaha has mühür, damga
TUĞYAN : Ottoman Turkish
azgınlık, sapkınlık
TUŞE : Ottoman Turkish
f. Azık. Ölmeyecek kadar yenecek şey
TUŞE-İ RÂH : Ottoman Turkish
Yol azığı, yol yiyeceği
TÂ BE KIYAMET : Ottoman Turkish
Kıyamete kadar
TÂ BEKEY : Ottoman Turkish
Ne vakte kadar
TÂ HAŞRE DEK : Ottoman Turkish
Haşre kadar
TÂ-BE-KEY : Ottoman Turkish
Ne vakte kadar
TÂ-BE-SABAH : Ottoman Turkish
Sabaha kadar
TÂB : Ottoman Turkish
güç, tâkat
TÂBİ : Ottoman Turkish
oyun eğen, uyan
TÂBİR : Ottoman Turkish
deyim, söz, yorum, ifade, anlatım
TÂBİRÂT : Ottoman Turkish
tabirler
TÂBİÛN : Ottoman Turkish
sahabeleri görenler
TÂBUT : Ottoman Turkish
ölü konan sandık
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani