Ottoman Turkish
TÂBUTİYET : Ottoman Turkish
tabut gibi olma hâli
TÂBÂN : Ottoman Turkish
ışıklı
TÂBÎ : Ottoman Turkish
kitap basan
TÂC : Ottoman Turkish
taç
TÂCİL : Ottoman Turkish
çabuklaştırma, acele ettirme
TÂCİR : Ottoman Turkish
ticaret yapan
TÂCİZ : Ottoman Turkish
ahatsız etme, âciz hâle getirme
TÂDİL : Ottoman Turkish
yumuşatma, düzeltme, ılımanlaştırma
TÂDİLİERKÂN : Ottoman Turkish
namazı dikkat ederek ve hakkını vererek kılmak
TÂDİLÂT : Ottoman Turkish
düzeltmeler
TÂDÂD : Ottoman Turkish
sayma
TÂHİR : Ottoman Turkish
temiz
TÂHİRÂT : Ottoman Turkish
temiz olanlar
TÂHÂ : Ottoman Turkish
Kur'an-ı Kerim'de mukattaat-ı hurufiyeden olup Cenab-ı Hak ile Peygamberimiz (A.S.M.) arasında bir şifredir. * Peygamberimizin (A.S.M.) bir ismidir. Mânası hakkında muhtelif rivayetler vardır
TÂHÂ SURESİ : Ottoman Turkish
Kur'an-ı Kerim'in
suresidir. Mekkîdir
TÂİB : Ottoman Turkish
tövbe eden
TÂİFE : Ottoman Turkish
ölük, gurup
TÂK : Ottoman Turkish
Bina kemeri. Yarım daire şeklinde kapı ve pencere üstü. Çardak. Kubbe. Kavisli bina. Eyvan
TÂK : Ottoman Turkish
ina kemeri
TÂK-I MUALLÂ : Ottoman Turkish
Yüksek şerefe. Yüksek kubbe. * Yüksek haysiyet ve şeref sahibi
TÂKA : Ottoman Turkish
Kubbeli mahfe. Pencere. * Takat. Güç, kuvvet, iktidar
TÂKAT : Ottoman Turkish
Güç, kuvvet. İktidar
TÂKAT : Ottoman Turkish
güç, kuvvet
TÂKAT-I BEŞER : Ottoman Turkish
Beşer gücü ve kuvveti. İnsana mahsus kuvvet
TÂKATFERSÂ : Ottoman Turkish
f. Dayanılmaz, tâkat götürmez
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani