Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
HİCAB : Ottoman Turkish

Perde. Örtü. Hâil. * Utanma. Kendini kusurlu bilip insanlar arasından çekilmek. * Men'etmek. * Allah ile kul arasındaki perde. * Setretmek. Gizlemek

HİCAB-AVER : Ottoman Turkish

f. Hicab verici, utandırıcı

HİCAB-I EBR : Ottoman Turkish

Bulut perdesi

HİCAB-I HÂCİZ : Ottoman Turkish

(Hicab-ı sadr) Tıb: Göğüs ile karın uzuvlarını birbirinden ayıran perde, zar. Diyafram

HİCAB-I KALB : Ottoman Turkish

Kalbin boşlukları arasındaki zarların her biri

HİCAB-I MEŞİMÎ : Ottoman Turkish

Rahim zarı. Ana rahminde cenini saran zar

HİCAB-I MÜSTABTIN : Ottoman Turkish

Tıb: Plevra

HİCAB-I ÇİHRE : Ottoman Turkish

Yüz örtüsü

HİCABAT : Ottoman Turkish

(Hicab. C.) Perdeler. * Tılsımlar

HİCABET : Ottoman Turkish

Kapıcılık. Perdecilik. * Teşrifatçılık, mabeyncilerin mesleği. Saray memurluğu. * Ortaçağ islâm devletlerinde vezirlik. * Kâbe perdeciliği

HİCABÎ : Ottoman Turkish

Zar ve perde ile alâkalı ve ona müteallik. Perde ve örtüye âit. * Mahcub. Utangaç

HİCAC : Ottoman Turkish

Hüccet, delil, senet göstererek muaraza ve mübahase eylemek. * Tıb: Göz çukuru ve kaş kemiği

HİCAL : Ottoman Turkish

(Hecl. C.) Uçurumlar, derinlikler, yarlar, çukurlar

HİCAM : Ottoman Turkish

Hayvanlara takılan ağızlık

HİCAME : Ottoman Turkish

Deve ağzına ısırmasın diye takılan ağızlık

HİCAN : Ottoman Turkish

İyi, kerim kimse. * Güzel ve beyaz deve

HİCAR : Ottoman Turkish

Aygır atın ön ayağını arka ayağının birisine sağlamak. * Devenin ayağını bileğinden semer ağacına bağladıkları ip

HİCARE : Ottoman Turkish

(C.: Hıcer) Su üstünde olan kabarcık. * Taş

HİCAZ : Ottoman Turkish

Arabistan'da Mekke-i Mükerreme ile Medine-i Münevvere'nin bulunduğu mıntıka

HİCAZ DEMİRYOLU : Ottoman Turkish

Şam'dan Hayfa'ya kadar uzanan demiryolu. Yapımına 1900'de başlanan bu demiryolunun uzunluğu 1465 km, genişliği ise 1050 m. idi. Başlıca özelliği tamamıyla İslâm dünyasının yardımı ile yapılmış olmasıdır. II.Abdülhamid zamanında yapılan bu demiryolu 1908 yılında tamamlanmıştır

HİCAZ DEMİRYOLU MADALYASI : Ottoman Turkish

"Şam-Hicaz demiryolunun yapımı için para yardımı bulunanlarla, demiryoluna ait işlerde hizmetleri görülenlere verilmek üzere II.Abdülhamid tarafından çıkartılan üç ayrı madalya.
1902 tarihli nizamname ile çıkarılan bu madalyanın bir tarafında ""Hamidiye Hicaz demiryoluna hizmet eden hamiyyetmendâna mahsus madalyadır."" ibaresi; diğer yüzünde defne dalında bir çelenk içinde Abdülhamid II'in ""El-gazi"" tuğrası, altta ise lokomotif şekli vardı. Bu madalyalar: Altun, gümüş ve nikel olmak üzere üç çeşitti."

HİCAZÎ : Ottoman Turkish

(Hicaziyye) Hicaza mensub. Hicazla alâkalı. * Hicazlı Arap

HİCCE : Ottoman Turkish

Bir defa hacca gitmek

HİCCET-ÜL VEDÂ' : Ottoman Turkish

Hz. Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm'ın dâr-ı âhirete teşrifinden bir sene evvelki son vedâlaşma haccı

HİCCİRA' : Ottoman Turkish

Şân. * Zât. * Âdet