Ottoman Turkish
TÎC : Ottoman Turkish
(Tâc. C.) Taçlar
TÎCAN : Ottoman Turkish
(Tâc. C.) Taçlar
TÎG : Ottoman Turkish
f. Kılıç, seyf
TÎG-İ BÜRRAN : Ottoman Turkish
Keskin kılıç
TÎG-İ GUŞTİN : Ottoman Turkish
Etten kılıç. * Mc: Dil
TÎGBEND : Ottoman Turkish
f. Kılıç kuşanan, kılıç bağlayan
TÎGDÂR : Ottoman Turkish
f. Kılıç taşıyan, kılıçlı
TÎGZEBAN : Ottoman Turkish
f. Dili kılıç gibi olan. Tesirli söz söyleyen
TÎGZEN : Ottoman Turkish
f. Güzel kılıç kullanan
TÎH : Ottoman Turkish
(C.: Etyâh) Çöl. Susuz sahra. Sina yarımadasındaki çöl. (Musâ (A.S.) Mısır'dan çıktıktan sonra, kavmiyle beraber kırk sene bu çölde dolaşmıştır.)
TÎN : Ottoman Turkish
(C.: Etyân) Balçık. * Mektup gibi şeyleri mühürlemek
TÎN : Ottoman Turkish
incir
TÎN SURESİ : Ottoman Turkish
Kur'an-ı Kerim'in
suresinin ismidir. Mekkîdir. Vettîni Suresi de denir
TÎNE : Ottoman Turkish
(Tıynet) Balçık. * Hilkat, yaratılış
TÎŞ : Ottoman Turkish
şiddet. * Hafiflik
TÎŞE : Ottoman Turkish
f. Muharebede kullanılan başı sivri ve keskin balta, keser
TÖHEM : Ottoman Turkish
(Töhmet. C.) Suçlar, töhmetler, kabahatler
TÖHMET : Ottoman Turkish
Birisine isnad edilen, fakat kat'iyyetle işleyip işlemediği belirsiz olan suç, kabahat. * İtham altında olma
TÖHMET : Ottoman Turkish
irine isnat edilen suç
TÖHMETLENDİRMEK : Ottoman Turkish
Suç isnad etmek
TÖVBE : Ottoman Turkish
(Bak: Tevbe)
TÛBÂ : Ottoman Turkish
güzellik, cennet ağacı
TÛFÂN : Ottoman Turkish
şiddetli yağmur, büyük su baskını
TÛL : Ottoman Turkish
uzunluk, meridyen
TÛLİEMEL : Ottoman Turkish
itmeyen istek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani