Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
VAHÎD : Ottoman Turkish

Yalnız, tek. * Hz. Peygamber'in de (A.S.M.) bir ismidir. Benzeri bulunmayan, hiçbir mahlukla müsavi olmayan ve tek olan (meâlindedir)

VAHÎD-ÜD DEHR : Ottoman Turkish

(Vahîd-üz zaman) Zamanın, devrin eşi bulunmaz tek insanı

VAHÎM : Ottoman Turkish

korkutucu, tehlikeli

VAHÎME : Ottoman Turkish

kuruntu veren his

VAHŞ : Ottoman Turkish

(C.: Vuhuş
Vahşân) İnsandan kaçan, yabani ve ürkek hayvan. * Tenha ve ıssız yer

VAHŞET : Ottoman Turkish

(Vahş
Vahiş) Yabanilik. * Issızlık, tenhalık. * Vehim, ürküntü. Korku. Vahşilik. * Tenha, ıssız, korkunç yer. * Elbise ve silâhını çıkarıp atmak. * Aç kimse

VAHŞET : Ottoman Turkish

ürkütücü yabanilik

VAHŞET-ENGİZ : Ottoman Turkish

f. Korkulu

VAHŞET-GÂH : Ottoman Turkish

f. Korku yeri. Issız yer

VAHŞET-NÂK : Ottoman Turkish

f. Korku veren yer. Issız ve korkulu yer

VAHŞET-ZÂR : Ottoman Turkish

f. Yabani, ıssız yer

VAHŞET-ÂBÂD : Ottoman Turkish

f. Issız, korku ve ürkeklik veren yer

VAHŞET-ÂGİN : Ottoman Turkish

Çok ıssız, korkulu yer, korkunç

VAHŞET-ÂMİZ : Ottoman Turkish

f. Vahşetle karışık

VAHŞET-ÂVER : Ottoman Turkish

f. Korku veren, ürküten

VAHŞETENGİZ : Ottoman Turkish

vahşet veren

VAHŞETGÂH : Ottoman Turkish

korkutucu yer

VAHŞETZÂR : Ottoman Turkish

vahşet yeri

VAHŞETÂBÂD : Ottoman Turkish

korku veren yabani yer

VAHŞİ(YE) : Ottoman Turkish

Medeni olmayan. İnsanlardan kaçan. Alışık ve ehlî olmayan. * Merhametsiz, duygusuz. * Ürkek, korkak

VAHŞİYÂNE : Ottoman Turkish

Vahşice. Vahşiye yakışır şekilde

VAHŞUR : Ottoman Turkish

f. Peygamber, nebi

VAHŞÂN : Ottoman Turkish

(Vahş. C.) Issız, tenha yerler. * Yabani hayvanlar

VAHŞÎ : Ottoman Turkish

yabanî, ürkek, merhametsiz

VAHŞÎYANE : Ottoman Turkish

vahşice