Ottoman Turkish
Ottoman Turkish
BESTE-DEM : Ottoman Turkish
f. Nefesi tutulmuş
BESTE-GÎ : Ottoman Turkish
f. Bağlılık. Kapalılık
BESTE-KÂR : Ottoman Turkish
Besteliyen. Besteci
BESTE-LEB : Ottoman Turkish
f. Dudağı kapalı
BESTE-RAHİM : Ottoman Turkish
f. Çocuk doğuramayan, kısır kadın
BESV : Ottoman Turkish
Yüz ekşitmek
BESÂ : Ottoman Turkish
f. Pek çok, hayli miktarda, nice nice
BESÂİT : Ottoman Turkish
asit şeyler
BESÂRE-NİŞİN : Ottoman Turkish
f. Sofada oturan, uşak, hâdim, hizmetçi
BESÂTET : Ottoman Turkish
asitlik, sadelik, yalınlık
BESÂTİN : Ottoman Turkish
ostanlar
BESÎ : Ottoman Turkish
f. Çokluk, fazlalık, ziyadelik. * Birçok
BESÛR : Ottoman Turkish
(Besr. C.) Siğiller, sivilceler, küçük çıbanlar
BESÛS : Ottoman Turkish
Okşadıkça süt veren deve
BET : Ottoman Turkish
f. (Bak: Bed)
BET' : Ottoman Turkish
Boynu uzun olmak. * Aşikâre ve zâhir olmak. Açık ve görünür olmak
BETA' : Ottoman Turkish
İkamet. Bir yerde oturma
BETAİN : Ottoman Turkish
Astarlar.* Yatak yüzleri
BETAL(E) : Ottoman Turkish
Bahâdır, yiğit, kahraman
BETALET : Ottoman Turkish
(Bak: Batalet)
BETAN : Ottoman Turkish
(C.: Bitnân) Çukur yer
BETANE : Ottoman Turkish
Büyük karınlı olmak
BETAR : Ottoman Turkish
Çok fazla sevinmek. * Hayret. * Dehşet. * Tekebbürlenmek, gururlanmak
BETARE : Ottoman Turkish
Eksiklik, noksanlık
BETAT : Ottoman Turkish
Azık. Bir yolculukta gereken öteberi. * Ev eşyası. * Kesin, kat'i
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani